Meclis Çalışmaları

05/03/2021

BAYRAKLI BELEDİYE MECLİSİNİN 2021 YILI MART AYI TOPLANTISININ           05.03.2021 TARİHLİ II. BİRLEŞİMİNİNE AİT TUTANAK

 

HAZIR BULUNANLAR    :

Belediye  Başkanı                 : Serdar SANDAL.

Üyeler                                    : İsmail SARI - Mehmet TOPTAŞ - İbrahim BALIKÇI - Hulisi BAŞARAN - Yeşim TEKOĞLU - Gamze Gül ÇAMUR -  İrfan ÖNAL - Cindi Can POLAT - Serap KESKİN - İpek KUL - Nilgün ALPASLAN - Osman AKSEKİ - Zehra ONGUN - Gönül GÜNGÖR - Ali UĞUREL -  Emel ARSLAN HÜR - Ertuğrul CİVELEK - Alim ÇANKAYA - Metin UYMA - Mukaddes IŞIN - Şentürk APAYDIN - Kıyasettin AYDEMİR - Şeyhmus BIÇAKÇI - Gökhan KAFALI - Özgür HIZAL - Osman SAĞLAM - Abdullah AKTAŞ - Mikail BİLİCİ - Seyfettin ATBAŞ - Emre DEMİR - Orhan TEMİZ - Muhammet ŞAHİN - Derviş KABACIK.

HAZIR BULUNMAYANLAR: Dilek YILDIZ - Hayrullah TELLİ - Murat PERVANE - Ahmet ÖZTEP.

 

I. BAŞKAN TARAFINDAN MECLİSİN AÇILMASI

BAŞKAN- Evet değerli meclis üyeleri, değerli bürokratlar, basınımızın değerli temsilcileri, değerli konuklar 2021 yılı Mart ayı meclisimizin 2. olağan toplantısını açıyorum. Gerekli çoğunluğumuz vardır.

II. GEÇMİŞ TOPLANTI TUTANAĞININ OYLANMASI

02.03.2021 tarihli Meclis Tutanağı.

BAŞKAN- Evet geçmiş toplantı tutanağıyla ilgili

 maddi bir hata var mı, yok mu? Emel Hanım buyurun.

Emel ARSLAN HÜR- Hata yok Başkanım oylanmasını talep ediyoruz.

BAŞKAN- Abdullah Bey..

Abdullah AKTAŞ- Oylanması uygundur Başkanım.

BAŞKAN- Evet değerli meclis üyeleri geçmiş meclis toplantı tutanağını oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oy birliği ile kabul edilmiştir. Evet.

III. BİRİMLERİN ÖNERGELERİNİN GÖRÜŞÜLMESİ

Emel ARSLAN HÜR- Başkanım gündemde yazdığı şekliyle okunmasını talep ediyoruz.

BAŞKAN- Abdullah Bey..

Abdullah AKTAŞ- Gündemde yazdığı şekilde okunması uygundur Başkanım.

BAŞKAN- Evet arkadaşlar gündemde yazdığı şekliyle okunmasını oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oy birliği ile kabul edilmiştir.

1- (PLAN VE PROJE MÜDÜRLÜĞÜ-353) Bayraklı İlçesi, Manavkuyu Mahallesi, 25N-3b paftada, 275/13 ile 275/11 sokakların kesişiminde kalan ve yürürlükteki 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında "park" olarak belirlenmiş alanda 4 m. x 4 m. ebatlarında 1 adet regülatör yeri belirlenmesine yönelik 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliği önerisi hk.

BAŞKAN- Emel Hanım..

Emel ARSLAN HÜR- Başkanım İmar, Hukuk, Çevre ve Sağlık Komisyonlarına havalesini öneriyoruz.

BAŞKAN- Abdullah Bey..

Abdullah AKTAŞ- İlgili komisyonlara sevki uygundur Başkanım.

BAŞKAN- Evet arkadaşlar 1 nolu önergenin ilgili komisyonlara havalesini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oy birliği ile kabul edilmiştir.

IV. İHTİSAS KOMİSYON RAPORLARININ GÖRÜŞÜLMESİ

1- (İBRAHİM BALIKÇI-BİLA) Azerbaycan’ımızın Cebrail ve Belediyemizin kaynaşacağını tüm ilçeleri ile kardeşlik adımının atılması adına Bayraklımıza yakışan ve adımıza uygun olan, kardeşimiz belediyelerimiz ile 1000'er adet bayrak hediyeleşerek, güzel Bayraklımızın tüm kamu kurumlarınca ve muhtarlıklarımız vesilesi ile talep eden tüm kentlilerimize Şanlı Azerbaycan Bayrağının hediye edilmesinin kabulüne ilişkin Plan ve Bütçe Komisyonu (oy birliği) raporu.

BAŞKAN- Emel Hanım..

Emel ARSLAN HÜR- Başkanım komisyonlardan geldiği şekliyle oylanmasını talep ediyoruz.

BAŞKAN- Abdullah Bey..

Abdullah AKTAŞ- Komisyondan geldiği şekilde oylanması uygundur.

BAŞKAN- Evet değerli meclis üyelerimiz 1 nolu önergeyi komisyonlardan geldiği şekliyle oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oy birliği ile kabul edilmiştir. Bir saniye bir şey mi söylemek istiyorsunuz buyurun meclis üyem.

İbrahim BALIKÇI- Sayın Başkanım, değerli meclis heyeti, bürokratlarımız ve değerli basın hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Sevgili Başkanım öncelikle komisyonda oy birliğiyle geçmesinden dolayı komisyondaki arkadaşlarımıza, meclis üyelerimize ve değerli meclisimize çok teşekkür ediyorum. Bu kıymetli bir atılım oldu bizim için, çok sağ olun.

BAŞKAN- Evet devam edelim.

2- (SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ-1029) 2020 yılında dünyada ve ülkemizde ortaya çıkan koronavirüs (Covid-19) salgını sebebiyle getirilen tedbirler kapsamında ilçemizde faaliyet yürüten, ilgili tedbirler ve düzenlemeler ile faaliyetleri durdurulan veya faaliyetlerine ara verilen; kıraathane, kahvehane, çay ocağı, internet cafe, oyun salonu ve yiyecek-içecek ağırlıklı cafe gibi işletmelere gıda paketi verilmesi ve 500 TL nakdi yardım yapılmasına yönelik önergenin "dernek lokalleri de eklenmek suretiyle" kabulüne ilişkin Plan ve Bütçe, Hukuk, Sosyal İşler, Esnaf-Sanatkarlar ve Pazaryerleri Komisyonları (oy birliği) ortak raporu.

BAŞKAN- Evet Cumhuriyet Halk Partisi Grubu?

Emel ARSLAN HÜR- Başkanım komisyonlardan geldiği şekliyle oylanmasını talep ediyoruz.

BAŞKAN- Evet Ak Parti Grubu?

Abdullah AKTAŞ- Komisyonlardan geldiği şekliyle oylanması uygundur Başkanım.

BAŞKAN- Evet arkadaşlar 2 nolu önergeyi komisyonlardan geldiği şekliyle oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oy birliği ile kabul edilmiştir.

3- (PLAN VE PROJE MÜDÜRLÜĞÜ-341) İzmir ili genelinde 30.10.2020 tarihinde meydana gelen deprem sonucunda 7269 Sayılı Kanun kapsamında Ağır ve Orta Hasarlı olarak tespit edilen yapılar ile 01.01.1998 tarihinde yürürlüğe giren “Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik” öncesinde ruhsat alarak yapılmış yapılar veya 6306 Sayılı Yasa Kapsamında “Riskli Yapı” olarak belirlenen yapıların dönüşümüne ilişkin "Plan ve Uygulama Çalışmalarında Uyulacak Usul ve Esaslar" İzmir Büyükşehir Belediyesinin 01.03.2021 tarih, 05.196 sayılı Meclis Kararı ile uygun bulunmuş olup, ilgili usül ve esaslar kapsamında; bu yapıların dönüşümüne ilişkin süreçte ilgili İlçe Belediyelerince yürürlükteki imar planlarında "Mevcut Plandaki Durumu Korunacak Alan(K)” sınırlarının tespit edilmesi gerektiği hükme bağlanmış olup; Bu kapsamda Plan ve Proje Müdürlüğünce hazırlanan; Bayraklı İlçe sınırları içinde "Mevcut Plandaki Durumu Korunacak Alan(K)" sınırlarının tespit edilerek, bu alanlarda yapılacak uygulamalara yönelik iş ve işlemleri belirleyen 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Plan Notu önerisinin kabulüne ilişkin İmar, Hukuk Komisyonları (oy birliği) ortak raporu.

BAŞKAN- Emel Hanım..

Emel ARSLAN HÜR- Başkanım komisyonlardan geldiği şekliyle oylanmasını talep ediyoruz.

BAŞKAN- Abdullah Bey..

Abdullah AKTAŞ- Komisyonlardan geldiği şekliyle oylanması uygundur.

BAŞKAN- Evet arkadaşlar evet önergeyi komisyonlardan geldiği şekliyle oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oy birliği ile kabul edilmiştir. Emeği geçen meclis üyelerimize, bürokratlarımıza çok çok teşekkür ediyoruz. Söz almak isteyen  Buyurun Cindi Bey.

Cindi Can POLAT- Sayın Başkanım, değerli meclis üyeleri hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Değerli arkadaşlar hepimizin bildiği gibi bir deprem felaketi yaşadık İzmir’de. Bu deprem felaketi sonrası başta belediyemiz olmak üzere Büyükşehir Belediyemiz, diğer ilçe belediyelerimiz, Türkiye’nin birçok yerindeki diğer belediyeler, kamu kurum kuruluşları, kişiler, tüzel kişiliklerin katkılarıyla depremzedelerin yaşamış olduğu günü birlik hemen deprem sonrası yaşamış olduğu giyinme, yemek, barınma, ısınma gibi sorunları kısa bir süre içerisinde giderildi. Bunlar halende devam ediyor. Ancak esas sorun yıkılan ya da yıkılıp yeniden yapılacak olan kalıcı konutların inşası meselesiydi. Bu durumla ilgili geçen aylar içerisinde belediye meclisimizde bir plan notu geliştirmiştik. Sonrasında Büyükşehir Belediyemiz sadece Bayraklı ile ilgili değil bütün şehri kapsayacak bir plan notu ile bu sorunun giderilmesi noktasında bir görüş birliği oluştu. Ve bu ay içerisinde Büyükşehir’de yapılan olağanüstü meclis de plan notunun kapsamını belirleyen usul ve esaslar Büyükşehir Belediye Meclisinde kabul edildi. Bu usul ve esaslar dahilinde ilçe belediyelerin (K) diye tabir edilen koruncak alanların mevcut durumunun korunacak alanların belirlenmesi gerekiyor. Bunu da en hızlı belirleyen belediye sanırım biziz. Bizim dışımızda diğer belediyeler bu çalışmayı yapacak önümüzdeki aylarda onlarda bu çalışmaları sonuçlandıracaklardır. Bu (K) alanı kapsamında, (K)  alanı kapsamında TAKS tabanda kullanım alanı %60’lara kadar çıkıyor. Kat sıkıştırması diye tabir edilen duruma bir nebze çözüm getiriliyor. Mevcut yapıların inşaat alanları müktesep kabul edilip korunuyor. Jeolojik, jeofizik, geoteknik gibi çalışmalar daha detaylı yapılacak, daha güvenilir ve sağlıklı konutlar oluşacak. Bu anlamda Sayın Başkanım bende grubumuz adına bu çalışmalarda emeği geçen bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Ayrıca Başkanım söz almışken maalesef ki dün bir elim kaza sonucu askeri helikopterin düşmesi sonucunda 13 askerimiz şehit oldu. Bende hayatını kaybeden askerlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Yakınlarına, ailelerine ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Teşekkür ederim.

BAŞKAN-Teşekkür ediyorum. Bizde gerçekten dünkü elim kazada hayatını kaybeden askerlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Ülkemizin başı sağ olsun. Buyurun Özgür Bey.

Özgür HIZAL- Sayın Başkan, kıymetli meclis üyeleri hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum. Bende grubumuz adına dünkü elim kazada hayatını kaybeden ve şehit olan tüm şehitlerimize, askerlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Yakınlarına da sabırlar diliyorum. Umuyorum bundan sonraki dönemlerde bu gibi acı hadiselerle karşılaşmayız. Aslında Cindi Bey plan notlarıyla ilgilide teknik olarak özetle meseleyi açıkladı ama buradaki temel husus şu, özellikle geçmiş mevzuatlara uygun olarak yapılmış ve bir takım kazanılmış hakların bugün maalesef bazı mevzuat değişikliklerinden dolayı vatandaşın mağduriyetinin önüne geçilmesi adına hazırlanmış güzel bir çalışma. Bu çalışma temelinde İzmir Büyükşehir Belediyesinde bütün siyasi parti grupları hiçbir siyasi reaksiyon göstermeksizin sadece deprem sonrasında İzmirli hemşerilerimizin mağduriyetinin giderilmesi adına yapılmış bir çalışma. Ve bu çalışmaya güzel olan taraf Çevre ve Şehircilik Bakanlığının da dahil edilmiş olması ve kendi görüşlerinin de alınarak bir şekil verilmesi bu anlamda da İzmir adına özel bir çalışma ve değerli bir çalışma, ve bu vesileyle şunu dile getirmek istiyorum. Özellikle tabi biz Bayraklı meclis üyeleri olarak söylüyoruz bu çalışmanın temelinde ruhsatlı yapılarla ilgili bir dönüşüm söz konusu ama maalesef ki İzmir’in genelinde olduğu gibi Bayraklı’mızda da ruhsatlı tabir etmediğimiz ve bu çalışma bu plan notlarının dışında kalan alanlarda söz konusu bu mahallelerde de bir takım plan revizyonlarının yapılması gerektiğini de hepimiz biliyoruz. Çünkü 30 Ekim de yaşanan deprem hepimizce malum İzmir depremi değil. Sınırlarımızın dışında gelişmiş bir deprem ve yine hepimizce çok net bir şekilde biliniyor ki İzmir sınırları içerisinde yaklaşık 7 fay ve 6’nın üzerinde deprem üretebilecek nitelikte faylar ve Allah korusun bir deprem gerçekleşmesi durumunda bu bahsettiğimiz faylar üzerinde bir deprem gerçekleşmesi durumunda 30 Ekimden çok daha acı bir manzarayla karşılama durumumuz var. Ve yaşanacak olan depremin zamanını yerini bilemiyor olmamız aslında deprem gerçeğini görmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Burada başta Sayın SANDAL’a olmak üzere hepimize, bütün meclis üyelerine, bütün yerel idarecilere, bütün siyasilere, bu şehrin bütün dinamiklerine düşen tek görev var.  Elbette ki biz bu meclis salonlarında, siyasi arenada ve birçok platformda çok sert tartışmaları yaptık. Yapmaya da belki devam edeceğiz. Ne için yapıyoruz? En doğruyu bulabilmek için yapıyoruz. Ama bir gerçek var bu deprem gerçeği, bu deprem gerçeğini bilerek ve İzmirlilere, özelliklede Bayraklılılara çok daha sağlıklı konutların yapılmasını sağlayacak olan planları bir an önce çıkarmamız gerekiyor. Gümüpala’da da çıkartmamız gerekiyor. Onur Mahallesinde de çıkartmamız gerekiyor. Alpaslan’da da çıkartmamız gerekiyor. Cengizhan’da da çıkartmamız gerekiyor. Ve bugün Manavkuyu, Mansuroğlu, Adalet ve Osmangazi’de yaptığımız çalışmanın benzerlerini biz Bayraklı Meclisi olarak, Bayraklı Belediyesi olarak çok ivedi ve hızlı bir şekilde bu bahsettiğim, şuanda adını zikretmediğim ama hepimizce bilinen mahallelerimizde de çarpık yapılaşma, çarpık kentleşme ve deprem gerçeğini de göz önüne alarak bir an önce yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN- Evet, biz teşekkür ediyoruz. Sayın meclis üyemin de söylediği gibi, gerçekten Büyükşehir Belediyemiz ve Büyükşehrimizde bulunan bütün siyasi partilerimizin bütün gruplarını, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın, aynı şekilde Bayraklı Belediyesindeki bütün siyasi grupların oybirliği ile çıkmış bir karardır. Bu gerçekten olumludur, faydalıdır ve örnek olması gereken bir işbirliğidir. Yani söz konusu Bayraklı’nın menfaatleri olduğunda, hepimizin nasıl bir ortak paydada birleştiği de en güzel ifadelerinden bir tanesidir. Bu boyutuyla, yine emeği geçen bütün arkadaşlara bir defa daha teşekkürü bir borç biliyorum. Sağ olun, var olun. Devam edelim.

4- (MALİ HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ-1024) 2020 yılında dünyada ve ülkemizde ortaya çıkan koronavirüs (Covid-19) salgını sebebiyle Getirilen tedbirler kapsamında çeşitli işyerlerinin faaliyetleri durdurulmuş veya faaliyetlerine belirli süre ara verilmiş olan;

-Umuma açık istirahat ve eğlence yerleri, lokanta/ restaurant/ pastane (paket servis yapanlar hariç), birahane, cafe/cafeterya, kahvehane, kıraathane, kırbahçesi, dernek lokali, çay bahçesi, kuaför, berber, yüzme havuzu, hamam, sauna, masaj salonu, spor salonları, sinema salonları, lunapark, internet ve oyun salonu, bilardo ve nargile salonları gibi işyerlerinin kapalı olduğu veya faaliyetlerine ara verildiği sürelerde bu işyerlerinin katı atık bedelleri ile ayrıca başvuruda bulunmaları halinde, kapalı bulunulan dönemlere ait çevre temizlik vergisi ile ilan ve reklam vergilerinin alınmaması,

-Pazar yerlerin de giyim/oyuncak, züccaciye, süs eşyası, çanta vb.tezgahı bulunanlar ile hafta sonu sokağa çıkma yasakları nedeni ile tezgahlarını açamayan pazarcı esnafının tezgahını açmadığı sürelerde pazaryeri tahsis ücretlerinin alınmaması,

-Devlet okulları, özel okullar, ana sınıf ve ana okulları, öğrenci yurtları ile bu yerlerde faaliyet gösteren kantin işletmelerinin kapalı olduğu sürelerde işyerlerinin katı atık bedelleri ile ayrıca başvuruda bulunmaları halinde, kapalı bulunulan dönemlere ait  çevre temizlik vergisi ile ilan ve reklam vergilerinin alınmamasına yönelik önerge, kanun ve genelgelerle düzenlenmiş olan “Covid-19 önlemleri çerçevesinde faaliyetleri durdurulan ve faaliyette bulunmadıkları sürelerle bağlı kalmak şartıyla” kabulüne ilişkin Plan ve Bütçe, Hukuk, Çevre ve Sağlık, Esnaf-Sanatkarlar ve Pazaryerleri Komisyonları (oy birliği) ortak raporu.

BAŞKAN- Evet, Emel Hanım.

Emel ARSLAN HÜR- Başkanım, komisyonlardan geldiği şekliyle oylanmasını talep ediyoruz.

BAŞKAN- Abdullah Bey..

Abdullah AKTAŞ- Komisyonlardan geldiği şekliyle oylanması uygundur.

BAŞKAN- Evet, arkadaşlar önergeyi komisyonlardan geldiği şekliyle oylarınıza sunuyorum, kabul edenler, etmeyenler, oybirliği ile kabul edilmiştir.

V. DİLEK VE TEMENNİLER

BAŞKAN- Dilek ve temennilerde söz almak isteyen arkadaşlarımız var mı? Evet, Muhammet Bey buyurun…

Muhammet ŞAHİN- Sayın Başkan, değerli meclis üyeleri, öncelikle hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Ben az önceki dört mahallemizde alınan kararlarla ilgili tüm meclis üyesi arkadaşlara ve emeği geçen tüm arkadaşlarıma sevgi ve saygılarımı sunuyorum, hepsinin ellerine sağlık. İnşallah bu plan notları diğer mahallelerimizde de uygulanır ve diğer mahallelerimiz de daha modern, daha çağdaş, daha güzel bir ortamlara kavuşur ve bu sorun da ortadan kalkmış olur. Ben, geçen seferki bir konuya değinmek istiyorum tekrardan. Bizler buraya siyasi parti vasıtasıyla aday olduk. Akabinde de vatandaşlarımız burada oylarını kullanırken, bir belediye başkanına, bir de onun ardında meclis üyelerine oylarını kullanmıştır. Dolayısıyla biz, buraya gelmemizdeki temel amaç, gaye ne partimizin ne de kendi şahsi konularımızla ilgili değil, burada vatandaşımızın, Bayraklı’da yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarını, sıkıntılarını dertlerini burada çözüm bulabilir miyiz, bir nebze buna katkı sunabilir miyiz ve bu katkının sonucunda da bu sorunların ortadan kalkıp, kalkmadığı ile ilgili vatandaşımız bize böyle bir görev azletmiştir. Dolayısıyla bu sebepten dolayı biz burada bu görevi yerine getirmek ve bunları burada dile getirmek ifasıyla bulunmaktayız. Fakat geçen sefer biz defalarca söz hakkı istememize rağmen, bazı vatandaşımızla ilgili, vatandaşlarımızın sıkıntılarıyla ilgili konuları dile getirmekten öte bir derdimiz, bir amacımız, bir gayemiz olmamasına rağmen tekrar ifade ediyorum, bizler buraya ne siyasi partimizin hakkını, hukukunu dile getirmek için geldik, ne de kendi şahsi menfi işlerimizi dile getirmek için geldik. Bizim tamamen tek amacımız, tek gayemiz 44 yıldır Bayraklı’ya gelmiş bir ailenin evladıyım ve burada yaşamaktayım. Burada Buradaki sorunları, sıkıntıları burada yaşadığımız için bilmekteyiz. Sokak sokak, mahalle mahalle, karış karış bu Bayraklı’nın her tarafında anılarımız var. Ve bu Vatandaşlarımız da defaatle yolunun olmadığını, yollarında sorun olduğunu, kentsel dönüşüm sorunu olduğunu, spor salonu sorununun olduğunu, spor kompleksi sorunlarının olduğunu, park ve bahçeler sorunlarının olduğunu bunları defaatle vatandaş bize dile getiriyor. Biz de kendi omuzlarımızda asli sorumluluk hissederek, burada sayın meclis üyelerinin önünde ve sizlerin önünde bunu dile getirmekle sürekli kendimizi mükellef sayıyoruz. Çünkü biz de bu ilçede yaşıyoruz ve bu Bayraklı’da yaşamaktan onur ve gurur duyuyorum. İnşallah yarın, öbür gün tekrar bu dünyadan gittikten sonra bir daha dünyaya geldiğinizde nerede yaşamak istersin, derseler Bayraklı’da yaşamaktan tekrar kanaat getireceğimizi ifade etmek istiyorum. Bayraklı bizim evimiz, Bayraklı bizim yuvamız. Biz 44 yıldır bu Bayraklı’da yaşayan insanlarız. Şimdi buranın sorunlarını ve sıkıntılarını dile getirmekten başka bizim amacımız, gayemiz yok. Fakat geçen sefer biz bunları defaatle dile getirirken yani her seferinde böyle bir anti tepkiyle karşılaşıyoruz. Böyle sanki biz bunları neden dile getiriyorsunuz, niye deniyor. Bunları vatandaşımız bize defaatle sokağa çıkıyoruz, kahveye çıkıyoruz, efendime söyleyeyim parka çıkıyoruz vatandaş bu sorunları, yolda görüyor, köşede görüyor, bucakta görüyor, kahvede görüyor, cenazede görüyor, bize bu sorunları dile getiriyor. Dolayısıyla bizi buraya seçen vatandaşlar da bu sorunları burada bizim dile getirmemizle alakalı olarak sürekli bizi irdeliyor. Yani biz burada yolun olmadığını dile getirmek bizim için elzem bir durum değil de nedir yani? Hani geçen seferki bu yapmış olduğunuz tutumdan dolayı yani bizim şahsi olarak hoş bir durum olmadığını ifade etmek istiyorum. Çünkü biz buraya vatandaşın oylarıyla seçilmişiz, vatandaşın reyleri ile gelmişiz. Dolayısıyla biz burada vatandaşın ta kendisini temsil ediyoruz. Burada demokrasinin, burada özgürlüklerin bu iki temel ana ilke adına kurulmuş bir belediye organizasyonunun içinde böyle bir durumla karşılaşmamız bizi derinden üzmüştür ve bize inanan, bize güvenen, bizimle birlikte yol yürüyen arkadaşlarımız da bu üzüntülerini bize dile getirmişlerdir. Biz de burada onların sesi olmaktan mutluluk duyuyoruz ve buradaki vatandaşlarımızın sorunlarını, sıkıntılarını dile getirmekten, her daim de bunu ifade etmekten ben kendi adıma ve partim adına onur ve gurur duyuyorum. Bizim Benim amacım, tek amacım, tek gayem ne burada şov yapmak, ne şahsi kişisel hırslarımın peşine koşmak. Tek amacımız, tek gayemiz burada, daha güzel, daha modern, daha çağdaş, daha yaşanılabilir, daha huzurlu bir kent olmasıyla alakalı katkı sunabilir miyiz? Biz sizin sunmuş olduğunuz katkıları da biz her zaman doğru yaptığınız şeyleri takdir etmişizdir ama olmayan, yapılmayan şeyleri de biz buradan dile getirmekle mükellefiz. Bizim görevimiz bu zaten. Ve burada vatandaş bize muhalefet görevini vermiş, gördüğünüz sıkıntıları, sorunları dile getirin. Ama geçen seferki sizin yapmış olduğunuz bu husus bizi derinden üzmüştür. Çünkü burada vatandaşın bize vermiş olduğu yetki ve sorumluluğu, demokrasi ve özgürlük adına bir kurulmuş belediyenin bunu göz ardı ettiğini düşünmekteyiz. Lütfen Sayın Başkanım, bunu tekrar bu konuları gözden geçirirseniz hem sizin adınıza hem vatandaşa vermiş olduğunuz güven adına iyi olacağını düşünmekteyim. Sağ olun.

BAŞKAN- Peki, teşekkür ediyorum. Yani özellikle temel hak ve özgürlükler noktasında, düşünce özgürlüğü noktasında, özgürlükler noktasında söylediğiniz çok kıymetli şeylere ben de katılıyorum. Doğal olarak meclislerimizin toplanması, açılması, kapanması gerekli içtüzüklerle belirlenmiş ve biz belki de meclisler içerisinde söz isteyen bütün arkadaşlarımıza söz verme gayreti içerisinde olan, en fazla da söz verdiğimiz arkadaşlardan birisiniz. Sadece dilek ve temennilerin bir kısmında bir defa söz almadığınız halde, bu kadar eleştirmenizi de yani sizin şahsınıza yönelik ya da partinize yönelik bir tavır olarak algılıyor olmanız da beni üzer. Bak bugün de mesela ilk sözü size verdik. Ne sizin şahsınıza ne ait olduğunuz camia ile ilgili bizim kafamızda bir önyargı yok. Yani biz vatandaşa buradan baktığımızda, vatandaş olarak bakıyoruz. Çünkü bugün ben evet, Cumhuriyet Halk Partisi üyesiyim ama ben bir kamu görevlisiyim. O kamu görevlisi gözlüğü ile vatandaşa bakıyorum. Vatandaşımızın, Milliyetçi Hareket Partisine, Adalet ve Kalkınma Partisine, başka bir siyasal partiye oy vermesi, bizim gözümüzde bir artı ya da bir eksi değildir. O anlamda bir algı varsa siz de bunu düzeltirseniz ben de ona sevinirim. Çok teşekkür ediyorum yine de. Evet şöyle sol taraftan Adalet ve Kalkınma Partisinden söz isteyen arkadaşımız yoksa sağa doğru geçiyorum. Mehmet Bey buyurun.

Mehmet TOPTAŞ- Sayın Başkanım, değerli meclis üyelerim, ben de dün elim bir kaza sonucu şehitlerimize Allah’tan rahmet dilerim, nur içinde yatsın hepsi. Şimdi Mali Hizmetler Müdürlüğünün sunduğu, bütün komisyonlarca ve meclisimizce ortak aldığımız karardan dolayı son derece mutluyum. Gerçekten bir senedir kahvehaneler kapalı, çay bahçeleri, internet kafeler, lokantalar hepsi zor durumda. Onlara bir can suyu tabiriyle bir nakdi ve ayni yardımlar yapıyoruz. Bunların belediyemize yarattığı gelirden muaf, yani mahrum kaldığımız rakam 4 milyon aşağı yukarı yani küçümsenecek bir rakam da değil. Şimdi bizler Belediye meclis üyesi olarak sokakları geziyoruz, şantiyemize gidiyoruz, işçi kardeşlerimizle konuşuyoruz, bürokratlarımızla konuşuyoruz yani meclisten meclise gelip burada oturmuyoruz, alınan kararlara el kaldırıp indirmiyoruz. Gerçekten vatandaşlarımızın bütün sorunlarını birebir şahidiz. Herhalde bu mecliste benim kadar sokakları gezen, adımını atmadığı yer bırakmayan bir arkadaş da yoktur, iddia ediyorum. Şimdi kahveler kapalı, dernekler kapalı dolayısıyla buralarda konuşmalar yapamıyoruz, toplantılara gidemiyoruz ama gezdiğimiz sokaklarda gördüğümüz bir gerçek var, o gerçek de en büyük sorunun, bakış açısı herkesin değişik, ekonomik sıkıntılar. Nereye gitsek elimize CV veriyorlar. Her evde eskiden bir işsiz varken, bugün inanın iki tane, üç tane işsiz var. Adamın evi var, elektriği kesik; adamın evi var, ocağında pişirecek gıda maddesi yok. Bugün 30 bin haneye sosyal yardım yapan bir belediyeyiz. Hiç küçümsenecek bir rakam değil. Dolayısıyla belediye olarak, zor durumda olan vatandaşlarımızın her zaman yanındayız. Biz gerçek sorunların ne olduğunu biliyoruz. Her gün intiharlar duyuyoruz, sosyal problemlerle karşı karşıya insanlar, boşanmalar artmış gidiyor, 30 milyona yakın icra dosyası mahkeme icra dairelerinde, büyük bir krizle karşı karşıyayız. İnşallah bu zor günleri hep birlikte, kavga etmeden, barış içinde, ortak çözüm bularak halledeceğiz. Ben herkese saygılar sunuyorum.

BAŞKAN- Çok Teşekkür ediyorum. Evet, başka söz isteyen arkadaşımız? Ertuğrul Bey.. Sonra Abdullah Bey istedi herhalde.

Ertuğrul CİVELEK- Değerli Başkanım, kıymetli meclis üyesi arkadaşlarım, Başkanım, bu Mali Hizmetlerdeki reklam şeyleri filan çok güzel. Ama eğer şurada şunu yapabilirsek çünkü hepsini duyurmamız biraz zor olabilir. Bunu Mali Hizmetlerimiz kapalı olan yerler zaten belli, nerelerin kapalı olduğu, servis paketler hariç olmuş o da iyi. Mali Hizmetlerimiz bunu kendiliğinden otomatik sistemden yaparsa daha makbule geçeceğini düşünüyorum. Çünkü birçoğu haber alamayabilir, esnaf arkadaşlarımız çok iyi olur yani onlar için.

BAŞKAN- Evet, burada arkadaşlarımız, duydular.

Ertuğrul CİVELEK- Çok teşekkür ederim, saygılar.

BAŞKAN- Ama herhalde şeyde komisyon kararında müracaat şartı var. Evet, başka söz almak isteyen?

BAŞKAN- Buyurun İpek Hanım.

İpek KUL- Sayın Başkanım, sevgili meclis üyelerim, herkese iyi akşamlar. Önümüzde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü var, onun anması nedeniyle ufak bir konuşma yapmak istedim. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadınlarımıza ne kadar değerli olduklarını söylemek adına belirlenmiş bir gün olmayıp, bir kadın mücadelesinin her zaman hafızalarda kalması adına belirlenen bir gündür. Dünya Kadın Hakları Günü, kadın hakları hareketinin bir odak noktasıdır. Bu bağlamda 8 Mart 1857’de Amerika’nın New York kentinde bir tekstil fabrikasında haklarına grev yaparak ulaşmak isteyen, sendikal haklarına ulaşmak isteyen kadınların, fabrikaya kilitlenmesi ve çıkan yangın sonucu hayatlarını kaybetmeleri neticesinde 8 Mart bu önemli günün belirlendiği tarih olmuştur. Ülkemizde de sosyal ve siyasi olarak kadınlar hala bir hak mücadelesinin içindeler. Kadın haklarının bir insan hakları meselesi olduğunun farkında olmamız gerektiğini, toplumsal olarak pozitif ayrımcılığın gözetilmesi gerektiğini ve bu anlamda her birimizin bir mücadele vermesi gerektiğini hatırlatarak, Bayraklı’mızın öncelikle bu değerli mecliste temsilde eşitlik sağlamak adına bulunan kadınlarımızdan başlayarak, Bayraklı’mızın, İzmir’imizin, ülkemizin ve tüm dünya kadınlarının Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyorum. Emek en yüce değerdir, saygılarımla.

BAŞKAN- Evet, Abdullah Bey buyurun.

Abdullah AKTAŞ- Öncelikle Bingöl’den havalanan ve kırım kaza sonucu düşen helikopterimizde şehit olan tüm askerlerimize, tüm vatan evlatlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz. Milletimizin ve ülkemizin başı sağ olsun diyoruz. Ertuğrul Ağabeyimin belirtiği noktaya biz de önem veriyoruz. Bu konu ile ilgili Mali İşler Müdürlüğümüzle de görüştük, kendisi de bunun ile ilgili bütün bilgilendirmenin yapılacağını kendisinin özellikle ilgilendiğini söyledi. İnşallah tüm esnafımıza ulaşır ve gerekli destek ve katkılar yapılır.

BAŞKAN- En azından mesaj atalım. Bilgilendirelim yani.

Abdullah AKTAŞ- Şimdi biz parti olarak genelde yerel siyasetten uzak durmaya çalışıyoruz. Çünkü biz Bayraklı Belediyesinin meclis üyeleriyiz ve Bayraklı halkının çıkarı ve haklarını korumak, kollamakla görevlendirildik vatandaş nezdinde.  Geçtiğimiz mecliste yani bir önceki mecliste Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarımız Bayraklı’da pek bir şey bulamayınca yerel konuları her zamanki gibi girdiler, kendilerince haklı olduklarını burada beyan ettiler. Hatta Cindi Bey 35 projenin ne olduğunu sordu. Ben ona şöyle kısa bir bilgilendirme yapmak istiyorum bu konu ile ilgili. Eminim ki bu saydığım söyleyeceğim projelerin bir çoğundan günlük hayatında kendisi 3-5 defa geçiyordur. Birçoğunun isminin ne olduğunu bildiğini de düşünmüyorum, eminim bilmiyordur. Mesela Kuzey Ege Otoyolunu söyleyeyim, şimdi kendisi araştırsın bu otoyol neredeymiş diye. Çok da geçmiştir bu otoyoldan.

 

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

Abdullah AKTAŞ- Ulaştı, siz giderseniz ulaştı.

BAŞKAN- Arkadaşlar genel siyasete girmeyelim, diyorsun ama giriyorsun.

Abdullah AKTAŞ- Arkadaşlar girdi, cevap veremedik ben de bilgilendirme yapmak istiyorum sadece. Şimdi Boğaziçi Köprüsü 1969 yılında başlandı, 1973 yılında tamamlandı. Şimdi bu şu anki adıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsü. Yaklaşık 48 yıldır da vatandaşa hizmet ediyor. O zaman da aynı şekilde eleştirildi. Oradan buradan bankalardan kredi çekildi vs. vs. aynı konular o zaman da gündeme geldi. Ama o zamanki hükumet yılmadı bitirdi ve yaklaşık 50 yıldır da bu millete hizmet ediyor. Peki, bunun yatırım yapılırken kredinin nereden alındığına hiç baktınız mı? 1. Avrupa Yatırım Bankası; 2. Almanya; 3. İngiltere; 4. Danimarka; 5. İtalya; 6. Japonya. Bu ülkelerden kredi alındı ve bunların da faizleri ödendi o zaman. Buna rağmen o köprü 50 yıldır bu vatandaşa, bu ülkeye, Avrupa’ya, Asya’ya hizmet ediyor. Sonuç olarak yap-işlet-devret modeli belki size karşı ters olabilir. Keşke Bayraklı Belediyesi de yap-işlet-devret modelinde bir projeler geliştirse de biz de destek versek burada. En azından bir proje biter, biten bir şeyler görürüz yani. Tabii siz Bayraklı’da bir şeyler görmediğiniz için yerel konulara girdiniz.

BAŞKAN- Şimdi Abdullah Bey, yine genelden gidiyorsunuz, yine sataşarak gidiyorsunuz. Dilek, temennilerde siz sorularınızı söyleyin, biz neler yaptığımızı anlatacağız size. Hiç canınızı sıkmayın.

Abdullah AKTAŞ- Şimdi 35 bölge kapsamında Konak Tüneli Kuzey Ege Otoyolu, Ege-Ray, İZBAN, Kemalpaşa, Turgutlu, Kirazlı, Ödemiş Demiryolları, Adnan Menderes Havalimanı İç Hatlar-Dış Hatlar, Sabuncu Belediye Tüneli, İzmir Otoyolu, Göztepe Şehir Stadyumu, ayrıca Alsancak’la Karşıyaka’da da sizin engellemeniz sayesinde sağ olun, yapılamadı, bitemedi.

BAŞKAN- Yine genel siyaset, hani Bayraklı’yı konuşacaktın?

Abdullah AKTAŞ- Kemalpaşa Bostik Merkezi, şuan yurtdışına ihraç yapacak olan vatandaşlar artık limana gelmiyor. Kemalpaşa’dan malını yüklüyor, gideceği ülkelere gidiyor.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

Abdullah AKTAŞ- Yapılacak merak etme. Balıkçı barınakları..

BAŞKAN- Evet, Cindi Bey lütfen.

Abdullah AKTAŞ- Kuzey Ege Limanı, Kuzey Ege Limanının nerde olduğunu biliyor musunuz Cindi Bey? Biliyorsunuz.

BAŞKAN- Abdullah Bey lütfen sataşmadan.

Abdullah AKTAŞ- Dijital arşiv Torbalı, engelsiz yaşam merkezleri bunlar biten birçok projenin içinde. Dediğim gibi, bunların birçoğunu siz kullanıyorsunuz ama nedense burada eleştirme gereği duyuyorsunuz. Yapılmayan bir şeyi eleştirmenizi anlarım ama yapılanları eleştirmeyin yani. Bugün Konak Tüneli İzmir’in trafik yoğunluğunu üstünden almış olan en büyük tünellerden bir tanesidir ve günlük geçen araç sayılarına da bakın, ilk etapta 25 bin kişi geçmişti, ilk geçen bir ay içerisinde şimdiki sayıya bakın kaç kişi geçiyor? Şimdi Bayraklı’ya baktığımızda, Muhammet arkadaşımızın dediği gibi, sizin burada yaptıklarınızı, yapmadıklarınızı biz vatandaş adına burda söylemekle mükellefiz. Yaptıysanız takdir ederiz, yapmadıysanız da burada eleştireceğiz.

BAŞKAN- Yok, vallahi takdir etmiyorsunuz. Bir dahaki meclislerde sunum yapacağım bakacağım takdirinize bir, ediyor musunuz, etmiyor musunuz, diye.

Abdullah AKTAŞ- Başkanım, sunumlardan bıktık artık biz ya.

BAŞKAN- Yok, yok, yaptığımız işleri anlatacağım.

Abdullah AKTAŞ- Dolayısıyla burada hiç kimsenin eleştirisini kesmemeye çalışmanız lazım. Çünkü biz burada siyasetten çok vatandaştan aldığımız oylar nezdinde buradayız ve onların da burada hak ve hukuklarını sağlamakla mükellefiz, sizin olduğunuz gibi veya diğer arkadaşların olduğu gibi. Şimdi sormak istiyorum, Özkanlar Pazaryeri’nin yapılması için 2096 metrekarelik yüzölçümlü bir yeri belediyeye sattınız, 11 milyon 529 TL bedelle, üç taksitte ödenmesi koşuluyla. Bu paralar acaba Bayraklı Belediyesine ödendi mi, merak ediyoruz. Bu satıştan 19 ay geçti yani ikinci yılınız dolmak üzere hala çakılan bir tane çivi yok. Demek ki, projeler ertelenebiliyormuş, aksayabiliyormuş. Şehir hastanesini eleştiriyorsunuz ya, olabiliyormuş demek ki. En azından orada yapılan %80-90 bitmiş olan bir şehir hastanesi var. Sizin projelerin daha %10’u bile yok.

BAŞKAN- Şehir hastanesini sen niye üzerine alıyorsun, şehir hastanesi senin değil ki.

Abdullah AKTAŞ-  Ve doğru, ben de zaten benim demedim Başkanım.

BAŞKAN- Yani kamu şehir hastanesini yapmış olsa, kamu yapmıyor yani, başkasının işini biz niye konuşalım.

Abdullah AKTAŞ- Halka yapılıyor ve Bayraklı’ya yapılıyor. Özkanlar Pazaryeri’nde daha bir tane çivi çakmadınız, olduğu gibi duruyor. Ama yerini kalktınız Büyükşehir’e sattınız.

BAŞKAN- Evet.

Abdullah AKTAŞ- Her mahalleye kreş sözü verdiniz, bizim bildiğimiz bir tane kreş var, ortada başka hiçbir kreş yok. Diğer 23 mahalleye ne olacak, bekleyip göreceğiz.

BAŞKAN- Abdullah Bey, Çok konuşma bak sonra çok mahcup olursun. Bak dosthane uyarıyorum.

Abdullah AKTAŞ- 4 yılda 4 kez sunum yaptınız, Adalet Mahallesi revizyon planlarıyla ilgili, 4 yılda 4 kez biz sunum izledik burada. İki sizin zamanınızda, iki Hasan KARABAĞ zamanında izledik. 5’inci yılın içerisindeyiz hala revizyon planlarının son halini göreceğiz inşallah.

BAŞKAN- Hatırlar mısınız demiştim, vatandaşa rağmen bir iş yapmayacağız, bir iş yaptığımızda meclise getireceğiz, konuşacağız. Adalet Mahallesi revizyon planlarını bir daha getireceğim. Çünkü artık sona geldi, Büyükşehir’e göndereceğiz.

Abdullah AKTAŞ- Peki, vatandaşa gittiniz mi? gitmediniz.

BAŞKAN- Vatandaşa da gideceğiz.

Abdullah AKTAŞ- Hayır, gitmediniz.

BAŞKAN- Vatandaşa da gideceğiz, diyorum.

Abdullah AKTAŞ- İş bittikten sonra gitmenin bir anlamı yok. İş bitmeden vatandaşa gideceksiniz, dinleyeceksiniz, talepleri alacaksınız, ondan sonra proje yapacaksınız.

BAŞKAN- Senin yoğurt yiyişin öyle.

Abdullah AKTAŞ- Siz önceki yanlışın aynısını farklı şekilde yapıyorsunuz şuan.

BAŞKAN- Abdullah Bey..

Abdullah AKTAŞ- Talepleri dinlemeden yine aynı şeyi yapıyorsunuz.

BAŞKAN- Abdullah Bey, beni bir dinler misiniz? Buna cevap vereyim hemen. Burada mesele şu, biz önce yaptığımız işin usullere ve esaslara uygun olup olmadığını, Büyükşehir’den de bu işe ne söylenip söylenmediğini de aldıktan sonra vatandaşın huzuruna öyle çıkarız. Yani olmamış, ölçülmemiş, eksiği görülmemiş bir işle vatandaşın önüne çıkmanın bir anlamı yok.    O vatandaşı kandırmak olur. Biz işimizi bitirme noktasına geldiğimizde vatandaşımızı toplar, derdimizi vatandaşımıza da anlatırız, sonra gelir meclisimize de söyleriz, komisyonlara havale eder bitiririz.

Abdullah AKTAŞ- Peki, o gün geldiğinde inşallah görürüz.

BAŞKAN- İnşallah, o gün takdirlerinizi bekleriz.

Abdullah AKTAŞ- İnşallah. Biz zaten daha önceki projelerde üzerimize düşen gerekli, gereken görevi şahsım olarak söylüyorum yapmıştık. Bu sefer de bizden de destek isterseniz gereken desteği her zaman vermeye halkımız adına burada söz veriyoruz.

BAŞKAN- Nezaketinize teşekkür ediyorum.

Abdullah AKTAŞ- Postacılar, Emek Mahallesi, Yamanlar, Gümüşpala, Nafiz Gürman Mahallelerinin revizyon imar planları ne oldu? Hala ses seda yok. Vatandaş da arıyor, ben yerimi yapıp yıksam ne olur, diye. Adam ne yapabiliyor, ne satabiliyor. İki kez farklı proje olarak meclise sunmuş olduğunuz, Smyrna Meydan düzenlemesi ne oldu? Üçüncü sunumu bekliyoruz inşallah. Her yağmurda sular içinde kalan Bayraklı Sevgi Yolu altyapısı düzenlemesi ne oldu? Hatırlarsanız geçen sefer de siz kendiniz eleştirdiniz ama orada hala yapılan hiçbir şey yok. Yani bir daha bir yağmur yağsa sel olmasına gerek yok, afet olmasına gerek yok, aynı şeylerle bir kere daha karşılaşacağız. Smyrna Höyüğünü gün yüzüne çıkaracağız dediniz, ne oldu? Yapılan hiçbir şey yok. Smyrna Meydanını düzenleyip, trafiği yeraltına alacağız dediniz, hala trafik üstten akmaya devam ediyor, yine orada yapılan bir şey yok. Her mahalleye çocuk parkı ve spor alanı yapacağız, dediniz onda da bir şey yok. Birçok mahallede çocukların adım atacağı yer yok. Çünkü neden, imar planlarını revize edemediğiniz için bunun da önünü açamıyorsunuz. Hayvan barınakları açacağız, dediniz. Açılan bir tane hayvan barınağı yok. Bayraklı Merkezdeki vatandaşların hemen ulaşmasını sağlayan veteriner kliniğini de kaldırdınız, Doğançay’a bir yerlere götürdünüz, vatandaş orayı da bulamıyor maalesef. Engelli vatandaşlarımızın yaşam standartlarını düzelteceğiz dediniz ne yaptınız? İki tane, üç tane eğitim vermenin dışında ki orada çalışan bürokratlar, müdürümüz de bu konudan şikâyetçiydi daha önceki görüşmelerimizde. Orada da hala yapılan bir şey yok. Yeni mesire  alanları açacağız, dediniz. Bir yer buldunuz, göl ya da gölet, yapacağız, dediniz edeceğiz, dediniz ama orada da hala bir çalışma yok. Ne olduğunu biz de bilmiyoruz, siz de bilmiyorsunuz. Homeros Meydan projesini yapacağız, dediniz ne olduğu belli değil. Çünkü orada da bir şey yok. Daha önceki konuşmanızda bu kadar kısa zamanda maydanoz bile yetişmez, demiştiniz. Eminim ki, o bu konuşmayı yaptığınız gün bir tane ağaç dikilseydi bugün meyveye gelmişti Başkanım. Onun için siz ağaçları dikmeye başlasanız bana göre iyi olur. Çünkü süreniz dolacak, yetişmeyecek yani. Ayrıca arkadaşlara sormak istiyorum, bu meclis üyesi arkadaşlara bu yerel konulara giren arkadaşlara, bence siz yerel konulara girmek yerine Bayraklı’daki olanlara girin. Sürekli gazete haberleriyle gündeme gelen bir belediye ve belediye başkanına gelin. Neden Ankara çağrılıyor, KILIÇDAROĞLU neden çağrıldı bunlara gelin. Bunları vatandaş da konuşuyor, gazeteler de yazıyor, hepiniz de gördünüz. Siz bunları sorgulayın, varsa bir söyleyeceğiniz…

BAŞKAN- Kendi dedikodunuzu vesairenizi böyle, bel altı işlere girmeyin.

Abdullah AKTAŞ- Biz bel altı işlere girmiyoruz Başkanım.

BAŞKAN- Bel altı işlere girmeyin.

Abdullah AKTAŞ- Biz bel altı işlere girmiyoruz.

BAŞKAN- Bel altı işlere girmeyin.

Abdullah AKTAŞ- Gidin bu spekülatif  haberler neden yapıldı diye ona bakın

BAŞKAN- Bel altı işlere girmeyin. Üç-beş fırıldak ve etfafındaki üç-beş nevaleyle olan şeyleri, gerçek diye topluma yansıtmayın ya. Ayıptır ya, insanda utanma olur, ar olur ya!

Abdullah AKTAŞ- Başkanım, bu lafları bana mı söylüyorsunuz?

BAŞKAN- Hayır, genele söylüyorum, o lafları yapanlara ve bunların gerçekmiş gibi sunulmasıyla ilgili çaba sarf edenlere söylüyorum. Ahlak olur adamda, ar olur, vicdan olur! Bu denli terbiyesiz, bu denli ahlaksız, bu denli vicdansız bir iş, insani değildir. Olmayan şey ya! Siz grup sözcüsü olarak diyorsunuz ki, çağrıldın. Böyle bir şey var mı ya?

Abdullah AKTAŞ- Başkanım özelde ben size anlatırım bunu.

BAŞKAN- Hikâye neyini anlatacaksın ya?  Neyini anlatacaksın?

Abdullah AKTAŞ- Özelde anlatırım ben size, burada söylemek istemiyorum.

BAŞKAN-  Yahu hikâye, burada söyle. Burada söyle hikaye.

Abdullah AKTAŞ- Belediye Başkan yardımcısı alıyorsunuz, özel bir şekilde getiriyorsunuz, 1 ay sonra istifa ediyor. Bu nasıl oluyor?

BAŞKAN-  Abdullah bak nereye geldin bak? Bak başka bir yere geldin. Başka bir yere geldin. Şimdi burada bilmiyorum, ayakların yerde mi ya da havada mısın bilmiyorum. Ya da o aya giden…

Abdullah AKTAŞ- Acaba karşıdan nasıl görünüyorum Başkanım? Hayır karşıdan nasıl görünüyorum?

BAŞKAN- Hayır bak bir şey söylüyorum. Ayakların yere basmıyor.

Abdullah AKTAŞ-  Benden yüksektesiniz sizin galiba öyle görünüyor.

BAŞKAN- Anlatıyorum dinleyin bak ben bütün haksız yere mesnetsiz olan bütün her şeyi büyük bir sabırla dinledim.

Abdullah AKTAŞ-  Bunlardan hangisi boş, hangi yaptığınız proje var? Yaptığınız hangi iş var?

BAŞKAN- Abdullah Bey bir dinler misiniz?

Abdullah AKTAŞ-  Hangi verdiğiniz vaadi yerine getirdiniz? Hangi projeyi gün yüzüne çıkardınız? Hangi ektiğiniz maydanoz şuan gün yüzünde?

BAŞKAN- Arkadaşlar, mikrofonu kapatın herhalde bizi dinlemeyeceksiniz.

Abdullah AKTAŞ-  Siz sadece bunu yaparsınız.

BAŞKAN- Evet dinleyin.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Ben konuşuyorum benim sözümü kesiyor.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Bir saniye arkadaşlar, bir saniye. Abdullah Bey buyurun. Arkadaşlar lütfen. Ya otur Abdullah elini kolunu sallama tamam çıkabilirsin.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Evet, çıkabilirsin. Abdullah haddini bilerek konuş, ayıp yani..

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Ya şov yapma, şov yapma Abdullah şov yapma çıkabilirsin de. Burada bir sorun yok. Çık yani .Böyle iftira, böyle bel altı.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

 

BAŞKAN- Dinleyeceksin, ben sizin hepinize öğreteceğim, iş nasıl yapılır öğreteceğim, mevzuat nedir öğreteceğim, Bayraklı’da ne yapıldı öğreteceğim, kent nasıl oluşur öğreteceğim, ahlak nedir öğreteceğim, vicdan nedir öğreteceğim, siyaset nedir hepsini teker teker öğreteceğim size. İş nasıl yapılır öğreteceğim ben size. Ayıp ya.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Evet aç mikrofonu. Yahu arkadaşlar sakiniz zaten. Arkadaşlar biz iş yapmaya geldik, bizim amacımız şov değil. Bizim amacımız, dert değil Bayraklı’nın sorunlarını, dertlerini, Bayraklı’da yapılacak işlerle ilgili ne varsa hepsini kamuoyu önünde oturur, konuşur, tartışırız burada bir mesele yok. Sevgi Yolu Projesi ne oldu? Ya birazcık mevzuattan, birazcık işleyişten haberi olan bir adam der ki, önce bir yeri yapacaksan bunun avam projesini yaparsın. Avam projeden sonra proje ihalesine çıkarsın. Söz konusu bölge sit alanıysa attığın her adımdan dolayı yapacağın bir iş beş adım olur, buradaki her aşamayı getirip meclisin takdirine sunmuşsak, bundan onur duyması lazım. Şimdi bunları bir tarafa, onu ne yaptın, bunu ne yaptın? Hepsini anlatacağız. Bundan sonraki meclislerde burada sunum yapacağız arkadaşlar. Neler yapılmış anlatacağız hepsini teker teker. Bir de piyasanın kendi şartları ve koşulları belli ya. Yani binlerce işadamının battığı, kepenklerin kapandığı, insanların açlıkla, sefaletle boğuştuğu, intiharların gündeme geldiği bir süreçte sanki güllük gülistanlık bir süreç var, bunun üzerinden bir şey götürüyorlar. Yani genel siyasete girmeyelim ama bütün amaçları, genel siyaset üzerinden bir iş götürmek. Şimdi değerli arkadaşlar, hiçbir sorun yok, hiçbir sıkıntı yok. Burada kentin meselelerini tartışmak isteyen arkadaşlar gelir, dertlerini söylerler. Bizimle ilgili bugüne kadar eleştirilen iki nokta: Birincisi, bir Cengizhan meselesi, park yok diyorlar, en büyük park Cengizhan’da. Spor kompleksi yok diyorlar, en büyük spor kompleksi orada. İkincisi, yeşil alan vs. ile ilgili yer mi var? Nereye yapacağız yahu? Milletin evini yıkıp park mı yapacağız? Yol meselesiyle de ilgili, ilgili yasalar mevzuat çerçevesinde İzmir Büyükşehir Belediyemiz İz Beton tarafından birkaç defa iş verilmiş ama işi yapan adam bırakmış gitmiş, ne yapacağız biz? Burası Muz Cumhuriyeti mi? Gidip adamın boğazını mı sıkacağız yani? Onun dışında ne söyleniyor bu mecliste ya? Kendi entrikaları, fırıldak ve avenesinin hikâyeleri… Böyle ucuz bir şey olur mu ya? Bu kadar basit bir şey olur mu ya? Bir daha altını çizerek söylüyorum, bizim sözleşmelerle verdiğimiz, yaptığımız personel reformu örnektir, herkese örnektir. Bizim mali disiplinimiz herkese örnektir. Bizim projelerini yürüttüğümüz süreç örnektir. Yani sen 10 yılda bir yeri yapmışsın, 2 yıl daha geçmemiş, düzeltmesini yapıp getiriyoruz, rahatsızsın. Kentsel dönüşümde bir hikâye var, yapıp getiriyoruz rahatsızsın. Yukarıdaki işi vermişiz, Onur, Yamanlar, Gümüşpala, Nafiz Gürman ihale etmişiz, vermişiz. İlgili firmaya süresini vermişiz, adamlar çalışıyor, rahatsızsın. Yani düşünün, hani diyor ya hiçbir şey yapmadınız, sadece mesela park ve bahçeleri önüme getirdi, 11 adet yeni park yapmışız. Çimlendirdiğimiz alan 30 bin metrekare, dikilen ağaç 50 bin, dikilen mevsimlik çiçek 26 bin, revizyonu yapılan park 38 Nerede yaşıyorlar, ne yapıyorlar ben de anlamıyorum yani. Şimdi yeni moda, sinirleniyorum gidiyorum, git. Daha sağlıklı bir ortam yani… Evet, arkadaşlar buyurun.

 

İbrahim BALIKÇI- Sayın Başkan, kıymetli meclis üyeleri, tekrar iyi akşamlar. Ben de şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, yattıkları yer nur olsun. Şimdi Başkanım, ben genel siyasete baştan girmeyeceğim, demiştim ya girmiyorum hiç. Ama yap-işlet-devret modelinin bizde karşılığı şöyle: Bizde yap-üret-sahip çık mantığı var. Şimdi yine neler yaptığımızdan bahsedeceğim ben, hazır siz anlattınız. Vizyonerlikle hayalperestlik arasında ince bir çizgi olabilir. Ama hayal kurmadan, onu tasarlamadan ortaya bir şey çıkaramazsınız. O yüzden biz merhum ERBAKAN’ın dediği gibi, “En güzel hayalcilerdenim, hayal kurar yaparım”. Biz de önce hayal kurarız sonra vizyonumuzu alıyoruz ve yapmaya devam ediyoruz. Biz son olarak ne yapmaya çalışıyoruz Başkanım? Atık demirlerin tekrar dönüştürülüp, afet zamanlarında kullanılabileceği semaverli çay sobaları yapmaya çalışıyoruz. Yine dönüştürülmüş malzemeden yapacağız ki sıfır maliyetle, Allah göstermesin, burada olmaz başka yerde olur, destek olmak babında da götürüp orada kullandırabileceğimiz, hazır semaveri falan üzerinde olan sobalar yapacağız. Bir de yine fen işlerimizle kalıp oluşturup, kedi ve köpeklerimiz için, onlar da Allah’ın sessiz kulları biliyorsunuz ama sadece onlar için de değil, bir de kuşlar için parklarımızda kalıp hazırlayıp betondan, yine %50’si geri dönüşüm malzemesiyle onlara yuvalar yapacağız. Böyle bir çalışmamız da olacak. Yani yakında demiştik, biz planladık, bütçeledik, ikinci yılımız bitti, yatırımlara başlıyoruz. Çok yakında görecekler Allah’ın izniyle. Biz hazırız, buradayız ve savaşacağız her türlü. İyi akşamlar diliyorum.

BAŞKAN- Arkadaşlar boş verin biz işimizi yapacağız. Buyurun.

Gökhan KAFALI- Değerli Başkan, değerli meclis üyesi arkadaşlarımız, ben de önce şehit düşen askerlerimize Tanrıdan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum, milletimizin başı sağ olsun. Şimdi Abdullah Bey keşke burada olsaydı, dinleseydi biraz projelerinden, merkezi hükumetin İzmir’de ne kadar yatırım yaptığından filan konuşsaydık.

BAŞKAN- Bence gerçekten merkezi hükumet işi bizim işimiz değil.

Gökhan KAFALI- Başkanım lütfen lütfen, bizi sosyal medyadan bizi izliyor vatandaşlarımız. Şimdi sadece bir rakamlarla örnek vermek istiyorum şimdi, 2004-2016 yılları arasında İzmir Türkiye bütçesine %10,6’lık bir pay vermiş. Fakat bunun karşılığında sadece kamuya ödenen maaşlarla birlikte sadece %2’lik bir yatırım almış. 2004-2016 yılları arasında hükumet İzmir’e 9,9 milyarlık, tekrar ediyorum kamuya ödenen maaşlarla birlikte, bir yatırım yapmış. İzmir Büyükşehir Belediyesi, tek başına 11,9 milyarlık yatırım yapmış. Merkezi hükumet tarafından kişi başına düşen İzmir’e yatırım rakamı 407 lira, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kişi başına düşen yatırım tutarı 545 lirayı aşmış yani sadece herhalde bu da yeterli. Yerel kalkınma ve maliye yönetimi stratejisi açısından Prof. Dr. Oğuz ESEN’in raporudur bu. Bu da kayıtlara geçsin diye bunu söylemek gereği duydum. Terk etmeselerdi keşke ama sonra belki şovlarını izlerler arkadaşlar, diyerek benim ne söylediğimi…

BAŞKAN- Neyse arkadaşlar yokken arkalarından konuşmak bizim işimiz değil arkadaşlar, boş verin. Boş verin arkadaşlar, bir,bu ülke bizim, bu coğrafya bizim, bu devlet bizim, belediye de bizim. Biz kendi vatandaşımızın, özellikle kendi lokasyonumuzda yaşayan yurttaşlarımızın sıkıntısı, derdi nedir, kim olduğuna bakmaksızın, inancına, kimliğine bakmaksızın bütçemiz oranında bu dertleri, bu sıkıntıları nasıl çözeriz, bizim derdimiz o. Bizim kimseyle bir kavgamız olmaz, gürültümüz olmaz. Biz de işimizi yaparken yürüdüğümüz yol belli. Hiç kimseyle kavga etmeyeceğiz. Ne merkezi hükumetle kavga edeceğiz ne yaparlarsa yapsınlar, yapmayacağız. Merkezi hükumetle kavga etmeyeceğiz. Büyükşehrimizle kavga etmeyeceğiz, kamu görevlilerimizle kavga etmeyeceğiz. Biz bu işin bir birleşeniyiz, biz işimizi yapacağız. Buradan bir ders çıkarmak, buradan bir yol, bir alternatif oluşturmak isteyen arkadaşlara o imkânı tanımayacağız. Böyle bir şey yok arkadaşlar. Bizim buraya gelme gerekçemiz, Bayraklılı yurttaşlarımıza hizmet etmek. Yeri gelir Bakanlığımızla yaparız, yeri gelir Büyükşehrimizle yaparız, yeri gelir sivil toplumla yaparız, yeri gelir vatandaşımızla, yeri de gelir bürokratımızla yaparız. Hiç bu tuzaklara düşecek halimiz yok bizim. Hiç böyle ucuz işlere verebilecek primimiz yok bizim arkadaşlar. Biz iş yapacağız arkadaşlar, işle anılacağız. Ve bu süreçte altını çizerek bir daha söylüyorum, bu dönem içerisinde Bayraklı’yı nereden nereye getirdiğimizi herkes görecek nokta. Evet, Emel Hanıma da söz verip kapatalım.

Emel ARSLAN HÜR- Sayın Başkanım, değerli meclis üyesi arkadaşlarım, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Öncelikle bizim Bayraklı meclisimizin bu tür söylemlerle ciddiyetinin bozulmasından dolayı son derece üzgünüm ve bunun bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum ve meclisteki arkadaşlarımın konuşma üsluplarına dikkat etmelerini istiyorum. Biz, Bayraklı’ya evet, seçilerek geldik, seçildik. Ne için geldik? Dedikodu, laf, söz üretmek için gelmedik, kimsenin iç işleyişine biz karışmıyoruz, kimse de bizim iç işleyişimize karışmasın. Biz buraya hizmet üretmeye, Bayraklı’daki vatandaşlarımızın refah seviyelerde yaşaması için geldik. Ülkemiz yangın yerine dönmüşken, bizim de konuşacak çok sözümüz varken, biz bunları dillendirmiyoruz. Biz, Bayraklı’da neler yapabiliriz, ne yapmalıyız derdine düştük. Ben de Bitlis’in Tatvan ilçesinde askeri helikopterin düşmesi sonucu şehit olan askerlerimize Allah’tan rahmet, yaralanan askerlerimize acil şifalar diliyorum. Kederli ailelerine sabırlar diliyorum. Ülkemizin başı sağ olsun. Amerika’da tekstil fabrikasında çalışan kadınların başlattığı ve uğruna yakılarak bedel ödedikleri mücadelenin anma günü olan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, ayrıca insan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır. Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadın hareketinde odak noktasıdır. Bu uğurda bedel ödeyen, canlarını kaybeden kadınlarımıza, kaybettiklerimize selam olsun! Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz kutlu olsun! Herkese iyi akşamlar diliyorum.

VI. TOPLANTIYA KATILAMAYAN MECLİS ÜYELERİNİN MAZERETLERİNİN GÖRÜŞÜLMESİ

BAŞKAN- Evet, arkadaşlar bir dahaki meclisimiz…

Emel ARSLAN HÜR- Başkanım, mazeretleri oylamadık.

BAŞKAN- Mazeretleri oylarınıza sunuyorum, kabul edenler, etmeyenler? Oybirliği ile kabul edilmiştir. Bir dahaki meclisimiz…

 

 

 

VII.  TOPLANTI GÜN VE SAATİNİN TESPİTİ VE KAPANIŞ.

BAŞKAN- Bir dahaki meclisimiz…

Emel ARSLAN HÜR- 2 Nisan Cuma saat 18.00

BAŞKAN- Evet, herkese iyi akşamlar diliyorum.

 Serdar SANDAL

 Belediye Başkanı

 

 

                                                    İpek KUL                                     Zehra ONGUN

                                                       Üye                                                        Üye