Meclis Çalışmaları

05/03/2020

BAYRAKLI BELEDİYE MECLİSİNİN 2020 YILI MARTAYI TOPLANTISININ 05.03.2020 TARİHLİ II. BİRLEŞİMİNE AİT TUTANAK


 

HAZIR BULUNANLAR :

Belediye Başkanı : Serdar SANDAL.

 

Üyeler : İsmail SARI - İbrahim BALIKÇI - Hulisi BAŞARAN - Yeşim TEKOĞLU - Gamze Gül ÇAMUR - İrfan ÖNAL - Cindi Can POLAT - Serap KESKİN - Nilgün ALPASLAN - Osman AKSEKİ - Zehra ONGUN - Gönül GÜNGÖR - Ali UĞUREL - Emel ARSLAN HÜR - Hasan KARABAĞ - Alim ÇANKAYA - Metin UYMA - Mukaddes IŞIN - Şentürk APAYDIN - Kıyasettin AYDEMİR - Şeyhmus BIÇAKÇI - Dilek YILDIZ - Abdullah AKTAŞ - Mikail BİLİCİ - Hayrullah TELLİ - Seyfettin ATBAŞ - Murat PERVANE - Ahmet ÖZTEP - Emre DEMİR - Orhan TEMİZ - Derviş KABACIK.

 

HAZIR BULUNMAYANLAR: Mehmet TOPTAŞ - İpek KUL - Ertuğrul CİVELEK -Özgür HIZAL - Osman SAĞLAM - Muhammet ŞAHİN.

 

I. BAŞKAN TARAFINDAN MECLİSİN AÇILMASI

 

BAŞKAN- Evet. Değerli meclis üyeleri, sevgili konuklar, çoğunluğumuz vardır meclisi açıyorum. Bugün aramızda kardeş belediyemiz Ovacık Belediye Başkanı Sayın Mustafa SARGÜL aramızda, hoş geldiniz. Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanımız Sayın Pınar SUSMUŞ aramızda. Ayrıca Atatürkçü Düşünce Derneği Bayraklı Şube Başkanlığına seçilen Meclis Üyemiz Sayın Gönül GÜNGÖR kardeşimizi de kutluyoruz.

 

II. GEÇMİŞ TOPLANTI TUTANAĞININ OYLANMASI

02.03.2020 tarihli Meclis Tutanağı.

 

BAŞKAN- Evet arkadaşlar, meclisimizi açtık. Geçmiş toplantı tutanakları ile ilgili Yeşim Hanım?

Yeşim TEKOĞLU- Oylanmasını talep ediyorum başkanım.

BAŞKAN- Abdullah Bey?

Abdullah AKTAŞ- Pardon başkanım, evet tutanaktaki gibi oylanmasını talep ediyoruz.

BAŞKAN- Evet geçmiş toplantı tutanağını oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oybirliği ile kabul edilmiştir.

 

III. BİRİMLERİN ÖNERGELERİNİN GÖRÜŞÜLMESİ

BAŞKAN- Birimlerden gelen önergelerin görüşülmesi buyurun.

Yeşim TEKOĞLU- Başkanım, gündemde yazılı şekilde okunmasını talep ediyoruz.

BAŞKAN- Abdullah Bey, siz de aynı talebi.. Evet, gündem de okunduğu hali ile oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oy birliğiyle kabul edilmiştir. Birimlerden gelen önergelerin görüşülmesi buyurun.

1- (EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ-1527) Elektronik Haberleşme (BAZ) İstasyonu Yer kullanım Ücret tarifelerinin 2020 yılı Tarifeler Cetveline eklenmesi hk.

 

BAŞKAN- Yeşim Hanım?

Yeşim TEKOĞLU- Başkanım Hukuk, Plan ve Bütçe, Çevre ve Sağlık Komisyonlarına sevkini talep ediyoruz.

BAŞKAN- Abdullah Bey?

Abdullah AKTAŞ- İlgili komisyonlara sevki uygundur başkanım.

BAŞKAN- Evet arkadaşlar 1 no’lu önergeyi ilgili komisyonlara havalesini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oy birliğiyle kabul edilmiştir.

Abdullah AKTAŞ- Başkanım şimdiye kadar ücretsiz mi veriyordu bu hizmet? Yok muydu daha önce hiç?

Yeşim TEKOĞLU- Yeni tarife zaten, yeni ekleniyor.

BAŞKAN- Cetveller yeniden oluşuyor.

Abdullah AKTAŞ- Yani önceki yıllarda yoktu herhalde anladığım kadarı ile.

BAŞKAN- Abdullah Bey bir şey rica ediyorum. Komisyona havale edilen işleri komisyondan geldikten sonra konuşacağız.

Abdullah AKTAŞ- Başkanım bunun komisyonla ne alakası var?

BAŞKAN- Hayır, hayır, hayır. Meclisi biz yönetiyoruz. Bir saniye!

Abdullah AKTAŞ- Başkanım bunun komisyonla ne alakası var?

BAŞKAN- Komisyonla alakası yok. Komisyona havale ettik. Komisyona gider, orada var mı? Yok mu? Öğrenirsin.

Abdullah AKTAŞ- Anladım da bunun komisyonla alakası yok ki?

BAŞKAN- Bir saniye!

Abdullah AKTAŞ- Bu 2020 – 2019 da yok muydu yani onu soruyoruz yani.

BAŞKAN- Bir saniye! O bir cetvel, bilmiyorum komisyonda göreceğiz.

Abdullah AKTAŞ- Ya şimdiye kadar ücretsiz mi yapılıyormuş burası?

BAŞKAN- Komisyonda göreceğiz zaten bunu? Komisyonda göreceğiz yani. Ücretli mi, ücretsiz mi? Bilemiyorum.

Abdullah AKTAŞ- Ya.. yani sizde bilmiyorsunuz.

BAŞKAN- Ya bilip bilmediğim şuan.. Ben size hesap mı vereceğim?

Abdullah AKTAŞ- Ya başkanım, yani bunu..

BAŞKAN- Evet arkadaşlar, bir saniye!

Abdullah AKTAŞ- Bur da ne var! Bunda ne var!

BAŞKAN- Bir saniye! Konuşmanıza izin vermiyorum. Hayır arkadaşım.

Abdullah AKTAŞ- Burada ne var?

BAŞKAN- Abdullah Bey biz tartışacak mıyız burada?

Abdullah AKTAŞ- Hayır bunda ne var yani. Komisyona gidecekse sorduk sadece, daha öncesi mi yapılıyordu dedim ben bunun?

BAŞKAN- Evet, devam edelim.

 

IV. İHTİSAS KOMİSYON RAPORLARININ GÖRÜŞÜLMESİ

1- (SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ-287) Sosyal Yardım Yönetmeliğinde yapılan değişikliklerin kabulüne ilişkin Hukuk, Sosyal İşler, Araştırma ve Geliştirme (AR-GE) Komisyonları (oy birliği) ortak raporu.

 

BAŞKAN- Yeşim Hanım?

Yeşim TEKOĞLU- Komisyondan geldiği şekilde oylanmasını talep ediyoruz.

BAŞKAN- Abdullah Bey?

Abdullah AKTAŞ- Komisyondan geldiği şekilde oylanması uygundur.

BAŞKAN- Evet arkadaşlar, komisyondan geldiği şekilde oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oy birliğiyle kabul edilmiştir.

2- (ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ-37) Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösterip, Araştırma ve Geliştirme Müdürlüğü'ne devredilen Bayraklı Sosyal Etkinlik Merkezi ve Okul Öncesi Bakım ve Eğitim Merkezleri'ne 2020 yılı bütçesi kapsamında bütçe tertibi 03.02.01.04 olan Diğer Yayın Alımları bütçe ekonomik kodlu bütçe toplamı 340.000 TL ödeneğin Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bütçesinden, Araştırma ve Geliştirme Müdürlüğü bütçesine aktarılmasına ilişkin Plan ve Bütçe Komisyonu (oy birliği) raporu.


 

BAŞKAN- Yeşim Hanım?

Yeşim TEKOĞLU- Komisyondan geldiği şekilde oylanmasını talep ediyoruz.

BAŞKAN- Abdullah Bey?

Abdullah AKTAŞ- Komisyondan geldiği şekilde oylanması uygundur.

BAŞKAN- Komisyondan geldiği şekilde oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oy birliğiyle kabul edilmiştir.

V. DİLEK VE TEMENNİLER

 

BAŞKAN- Evet, 5.Madde Dilek ve Temenniler söz almak isteyen arkadaşlarımız var mı? Evet buyurun.

Mukaddes IŞIN- Sayın başkanım, sayın meclis üyesi arkadaşlarım, bürokratlarım ve kıymetli misafirlerimiz biz kadınlar bu mecliste bulunmamızı 1930 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e borçluyuz. Huzurlarınız da aziz ruhuna şükranlarımı sunuyorum. Her insan eşit ve adil şartlarda yaşaması gerektiğine inanıyorum. Kadınların yaşadığı zor şartların görmezden gelinmesi, kanıksanması kabul edilemez. Dünden bu güne biz kadınlar işte, okulda, evde, sokakta, yani hayatın her alanında ayrımcılıkla, şiddetle ve fırsat eşitsizlikleri ile mücadele ediyoruz. Biz kadın haklarına ve onuruna inanan kadınlar olarak dünyanın her yerindeyiz. Bulunduğumuz her alanda kadınların eşit yaşam şartları ve hakkımız olan daha güzel bir hayat şartları ve hakkımız olan daha güzel bir hayat için mücadelemize devam edeceğiz. Sözlerime İyi Parti Genel Başkanı Meral AKŞENER’in mesajı ile son vermek istiyorum; “Kadınlarımızın şiddete ve ayrımcılığa maruz kalmadığı, çocuk gelinlerinin olmadığı, terör cinayetlerinin yaşanmadığı, kadınlara bir gün değil her gün saygı duyulan bir Türkiye için mücadeleye devam.” 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüzü kutluyorum, saygılar sunuyorum.

BAŞKAN- Evet. Söz almak isteyen arkadaşım, buyurun Abdullah Bey.

Abdullah AKTAŞ- Aslında bugün sakin bir meclis olur diye tahmin ediyorduk, ama yani gerginlik sebebini ben anlamış değilim yani.

BAŞKAN- Evet anlatacağım.

Abdullah AKTAŞ- Yani, şimdi birde şunu söyleyeyim. Dilek temennilerde her meclis üyesi, her konuda, komisyona gelsin gelmesin her türlü konuda kendi fikirlerini beyan etmek gibi bir hürriyeti var, bu..

BAŞKAN- Böyle bir hürriyet yok. Dilek ve temennilerde dileğinizi ve temenninizi söylersiniz.

Abdullah AKTAŞ- Başkanım, bir saniye.

BAŞKAN- Komisyona gider gelir, komisyona gelip gittikten sonra o konuda görüşmeye açtığımızda da o konu ile ilgili fikrinizi söylersiniz.

Abdullah AKTAŞ- Komisyona gider ya da gitmez, dilek ve temennilerde buradaki her meclis üyesi serbesttir. Buradaki her konuyu istediği gibi anlatır, konuşur. Birbirlerine hakaret etmedikten sonra saygısızlık yapmadıktan sonra. Şimdi…

BAŞKAN- Bu gündemi siz mi belirliyorsunuz, yani mecliste ne konuşulur? Ne olur? Ne biter? Meclisin iç yönetmeliğinde neyin ne olduğu belli. Ve bu başlığımızda bizim dilek ve temenni. Yani diyor ki Türkçe açık değil mi? Dileğinizi ve temenninizi söyleyin.

Abdullah AKTAŞ- Evet. Bizde dileğimizi ve temennimizi söyledik, başka bir şey söylemedik.

BAŞKAN- Evet dilek ve temenni söyle yani.

Abdullah AKTAŞ- Şimdi geçen şeyden bahsediyorsanız, geçen ki konudan bahsediyorsanız şimdi orada bunu söylememin sebebi Muhammet Bey söyledi. Komisyonun hiçbir yerinde yoklar. Bunun gibi..

BAŞKAN- Komisyonlar da olup olmamasını biz belirlemiyoruz. Bizim de içimizde İyi Parti’den gelen arkadaşlarımız var, arkadaşlarımız komisyonda görev alsınlar diye kendi bünyemizde arkadaşlarımızı değerlendirdik.

Abdullah AKTAŞ- Doğru dediniz evet.

BAŞKAN- Siz birlikte ittifak yapan 2 siyasi partisiniz, kendi aranızdaki

Abdullah AKTAŞ-Şimdi ben...

BAŞKAN- Var olan işi, arkadaşlarınıza komisyon vermeme işiniz bizimle ilgili değil.

Abdullah AKTAŞ- Başkanım ben ondan bahsetmiyorum. Ben Muhammet Bey içinde konuşuyorum. İyi Parti’li arkadaşım içinde konuşuyorum. Veya başka partilerden arkadaşlar var ise onlar içinde konuşuyorum.

BAŞKAN-Bak İyi Parti’li arkadaşımız divanımızda bizim.

Abdullah AKTAŞ- Demek istediğim şu, eğer bu komisyon, tamam komisyondan geldi geçti. Şimdi orada komisyonda üç beş kişi arasında kalacak üç beş kişi arasında karar verdiği bir durum. Ve dolayısı ile bu hiçbir şekilde kimsenin haberi olmayacak. Şimdi dilek ve temennilerde zaten konuştuk biz bunu, komisyon öncesi komisyon sonrası falan yapalım diye konuşmadık yani. Artık ne oldu buradaki meclis o günkü önerge ile ilgili bilgi edinmiş oldu. Şimdi komisyona girecek arkadaşımın düşüncesi farklı olabilir ama Muhammet Bey’in olduğu gibi aynı mahallede oturup da bu komisyondan gelecek olan konudan haberi olmayarak gelecek çok arkadaş olacak ve CHP Grubu arkadaşların eminim ki %99’unun zaten haberi yoktu. Bu konuyu açınca haberleri oldu.

BAŞKAN- Bin yıllık devlet geleneği olan Türkiye Cumhuriyetinde meclisin nasıl yönetileceği yönetmelikler de bellidir. Yönetmelik gereği kim seçilmişse, vatandaş kime oy vermişse, burada temsili yetki vermişse bu konuyu kimler düşünüp tartışıp karara bağlayacaksa bu yasalarla belli. Biz burada iyi niyetli veya kendi duygularımız ölçeğinde bir işi şekillendirmekle ilgili bir işin peşinde değiliz.

Abdullah AKTAŞ- Haklısınız.

BAŞKAN- Yasa kanun ne derse o.

Abdullah AKTAŞ- Hayır haklısınız. Biz zaten tersine bir yorum yapmadık ki. Sadece bu konuda meclisin haberi olmasını sağladık. Yani bunda sakıncalı bir durum yok. Yani nasıl komisyonda da öyle yada böyle bir şeye karar verilecek yani komisyonda da zaten gelince sonra konuşulacak..

BAŞKAN- Evet dilek ve temennilerinizi alalım, Abdullah Bey evet.

Abdullah AKTAŞ- Burada farklı bir şey konuşmadık yani. Şimdi, mahallelerden herhalde size sıkıntılar geliyordur. Alparslan Mahallesi, Refik Şevket, Muhittin Erenler de yapılan kazılar ile ilgili yaklaşık 4 yada 5 ay oldu burada yapılan kazılar. Bugün bizim elimize bir fotoğraf geldi. Eminim ki size de gösterilmiştir. Bakın arabanın haline bakın.

BAŞKAN- Evet.

Abdullah AKTAŞ- Yolun haline bakın. Gördüğünüz gibi kanal haline gelmiş. Otobüsün haline bakın, koskoca otobüs şeyin içerisinde kalmış. Arkadaşlar görüyor mu bilmiyorum. Yine burada ne güzel ilgili firma yada hangi belediye hangi firma yapıyorsa güzelce korumasını almış ama bakın şu fotoğraf çok elzem bir fotoğraf burada ne korumaya alınmış nede bir şeye alınmış ve yol çökmüş.

BAŞKAN- Evet.

Abdullah AKTAŞ- Şimdi, buna benzer bir olayı biz Adalet Mahallesinde yaşadık. Yine böyle bir altyapı çalışması yapılırken ilgili firma koruma şeylerini çekmediği için yaşlı bir amca bisikleti ile o kanalizasyon kazısının içerisine düştü ve vefat etti. Bundan 15-20 yıl önce, yani o alt yapılar Adalet Mahallesinin alt yapıları yapılırken. Bu sizin sorununuz olmayan bir şey olabilir. GEDİZ yapıyor olabilir. İZMİRGAZ yapıyor olabilir, ama bu olayı bizim belediyemizin sınırları içerisinde. Dolayısı ile doğal olarak da bu belediye buradan sorumlu. İlgili hangi kurum varsa sizler dahil, sizin müdürleriniz dahil, bizden de dahil nereye gidilecekse TEDAŞ’a mı gideceğiz, İZMİRGAZ’a mı gideceğiz nereye gidecek isek gidelim. 5-6 aydır bu insanların çilesini sıkıntısını giderelim. Şimdi 2-3 gün daha bu yağış sürerse buraya atılan toprakların hiç birisi kalmayacak bakın, koskoca Cip neredeyse yarısına kadar düşmüş. Bunun içerisinde ufak bir çocuk olabilirdi ya da o an oradan geçen yaşlı bir insan, genç olabilir idi. Bu çukurun içerisine düşebilirdi. İstanbul’da hatırlarsınız bir kazı esnasında buna benzer bir şey oldu ve iki kişi bu çukur içinde öldü. Dolayısı ile bu tür kazalara mahal vermemek için bunları bir an önce hep birlikte ya da belediyemiz mi, ya da Büyükşehir mi yapıyorsa bunlara bir an önce çözüm bulunması gerekiyor. Ayrıca şuan orada yapılan, bana göre düzensiz yapılan bu işlerden dolayı Alparslan Mahallesi, Refik Şevket ve Muhittin Erenlerde bazı otobüs duraklarının yerleri değişti. Değişince de insanlar 2,3 kilometre veyahut 5 kilometre akşam vakti Ümit Boz’un önünden dahil evlerine yürüyerek gitmek zorunda kalıyorlar. Şimdi bu vatandaşlar, bir sokağa girdiği zaman ne yapması lazım? Belli bir zaman sonra bu sokağı kapatmaları lazım. Ama bunlar ne yapıyorlar? Burayı kapatmadan öbürü sokağı açıyorlar, öbürünü kapatmadan öbür sokağı açıyorlar. Dolayısı ile şuan o mahalleler kitlenmiş vaziyette. Ya bunları belediye ekipleri mi planlıyor Büyükşehir’in? Ya da hangi birim planlıyor ise veya TEDAŞ yapıyorsa, ya da GEDİZ yapıyorsa, bunlarla İZSU yapıyorsa, bunlarla konuşmak lazım. Bu düzensizliği gidermek lazım. Özellikle ana halter yolları bir an önce yapılıp bir an önce asfaltlanması lazım. Yani bu yağışlar devam ettiğin de Allah korusun farklı bir şey ile karşılaşmayalım. Teşekkür ederim. Bir konu daha var başkanım unutmadan. Şimdi Veteriner İşlerimizin Sevgi Yolundaki şey de ki pazaryerinin olduğu yerdeki birimi taşınmış Doğan Çaya.

BAŞKAN- Evet.

Abdullah AKTAŞ- Daha önce aşağıda hizmet veriyordu. Şimdi geçen hafta bir vatandaş aracın çarptığı bir kediyi götürmek istemiş ama orası Doğan Çay’a taşındığı için götürememiş. Buradan kalkıyor Bornova Belediyesine gidiyor. Bornova Belediyesinde ise demişler ki, bu Bayraklı’nın kedisi biz bakamayız. Sanki kedinin adresi ya da TC.’si varmış gibi. Vatandaş orada nasıl? Ne oluyor? diye biraz tartışmışlar ve sonunda o kedinin orada bütün işlemleri yapılmış. Şimdi yukarıya çıkartılan o birimin, aşağıda yine önceki haliyle hizmet vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Yani orada en azından acil durumlarda bakıp ilgilenebilecek bir yer açalım ya da daha sonra oradaki kısa dönemli yani acil işleri hallettikten sonra yukarı Doğan Çay’a taşıyabiliriz vatandaşların bu şekilde bir talepleri var. Teşekkür ederim.

BAŞKAN- Başka? Şimdi, söz konusu mesele anlattığınız ölçeği ile meclis gündemine gelebilecek bir mesele değil. Ama her ne hikmetse, son süreçler de bu siyaset yapma biçiminizde bir değişiklik oluştu. Bunu geçen gün burada kentsel dönüşüm meselesini konuşurken biz temel sıkıntıları, vesaireleri, neler yapabileceğimizi, her türlü fikre açık olduğumuzu, bu meselenin çözümü ile ilgili çalışacağımızı hatta sizden gelen çalıştay fikrine de olumlu bakacağımızı burada açık net beyan ettik. Hatta bu kentsel dönüşümü bu kadar çok önemsemenizi ve gündeme getirmenize rağmen o çalışmaya hiçbir arkadaşımız katılmadı, birkaç arkadaşımız hariç. Meseleyi asıl dillendiren arkadaşlarımız da yoktu.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Senin dışında dillendiren arkadaşlarımız yoktu. Evet, bir sözümü kesme. Bak sözümü kesme. Meclisi ben yönetiyorum. Bir saniye. İkincisi, bu işi burada bu kadar istismar edip basın yolu ile hem Büyükşehir’imize hem bize basın yolu ile yapılan bu eleştirileri doğru bulmuyoruz yanlış bir siyaset bu. Büyükşehir’in yapamayacağı bir işi 180 Milyon borcu olan Bayraklı nasıl yapacak? Hep beraber göreceğiz hiç canınızı sıkmayın. Hep beraber göreceğiz. Yani burada mesele kentin sorunlarını çözmek mi? Yoksa var olanı bütçelerle, farklı işlerle, farklı manipülasyonlar ile farklı alanlara götürmek mi? İkinci önemli nokta ve çirkin bir nokta; biz burada meclis gündemine gelecek işleri günü gününe ve tarihine belirler durumda değiliz. İçkili yer ruhsatları ile ilgili gelen her talebi biz alır değerlendiririz. Önce emniyete yazarız, oradan olumlu bir karar geldiğinde de onu meclis gündemine alırız. Mecliste bunu komisyonlara havale eder, komisyonlardan gelen rapor meclise tekrar görüşülür ve karara bağlanır. Burada bizim şahsi bir tercihimiz yok. Bir diğeri bu güne kadar baktım gelen bütün içki ruhsatları ile ilgili, hiç birinde isim belirtmemişiz. Adresini söylemişiz.

Abdullah AKTAŞ- Çünkü şu ana kadar belediyenin bir tane bile adresi gelmedi Başkanım.

BAŞKAN- Olabilir, biz bir kamu kuruluşuyuz. Bize gelen işlemde adres olarak belirtiyorsa belediyenin faaliyetlerini de adres olarak gösteririz. Bizim özel talimatımızla olan bir işlem değil bu. Bu gizlenebilecek bir işte değil. Bir hafta sonraki ya da 10 gün sonraki komisyonda görüşülecek, kafelerin neresi olduğu zaten açıklanacak, bir dahaki mecliste ise bunu zaten açık açık konuşacağız yani. Bunu bu kadar istismar etmenin bir anlamı yok. Kazılan yerlerle de ilgili, Bayraklı bu güne kadar aldığı hizmetin 10 katı fazlasını bu 1 yıl içerisinde alıyor. Siz herhalde Yamanlar da gezmiyorsunuz. Emekte gezmiyorsunuz. Değil mi? Sen Gümüşpala’dan çıkmıyorsun değil mi? Şeye yukarıya?

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- İşte… Şuan gittin mi ne hale gelmiş? Beş buçuk ay içerisinde dediğiniz doğalgaz firması bizim firmamız değil. Doğalgaz’a o imtiyazları tanıyan biz değiliz. Biz değiliz.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Hayır hiç öyle bir şey değil. Doğalgaz firması özel bir firma değil mi? Özel bir firma değil mi? Cumhuriyet Halk Partisi ile ne ilgisi var?

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Hayır neyle ilgili ya? Ne ile ilgili izni veriyor? Bir saniye bir saniye? Arkadaşlar.. Bizimle ilgili bir birim değil, vatandaşın bizden talebi vardı. Ve siz iş yapan adamlarsınız bunu bilirsiniz. Bir mahalleli bu güne kadar elektrik trafosu ile ilgili sıkıntısı varken, elektrik hatları ile ilgili sıkıntısı varken, doğalgaz ile ilgili talebini söylerken 3 birimde buraları ayrı ayrı kazdıktan sonra, ilgili yönetmelik gereği ilgili testi yapmadıktan sonra oraya asfaltlama yapabiliyor musunuz? 200 bin tonun üzerinden asfalt dökülmüş bu kente ve yaza geldiğimizde de tamamını bitireceğiz. Bu altını çizerek söylüyorum, keşke ekonomik kriz olmamış olsaydı. Keşke yatırımlar devam etmiş olsaydı, keşke vatandaş emlak vergisini öder durumda olsaydı. Var var.

Abdullah AKTAŞ- Bir dakika..

BAŞKAN- Bir saniye sözümü kesmeyin, bakın karşılıklı polemiğe gerek yok. Keşke bizde daha rahat bütçeler ile bu işleri yerine getirebilse idik. Öbür kazı ile ilgilide bana gelen bilgi TEDAŞ ile ilgili. Gerekli tedbirleri almayan sanıyorum TEDAŞ. Bir diğeri bakın bir diğeri, biz, bu iş Bursa’da olduğun da, İstanbul’da olduğun da, Ankara’da olduğun da bütün araçlar yüzdüğün de, can kayıpları olduğunda en üst derecedeki yetkililer çıkıp bir afet deyip geçirebiliyorlardı yani. Yani bir tarafta yapılırken doğal afet oluyor da burada bizimle ilgili olmayan bir işin meclis gündeminde sanki Bayraklı Belediyesi ile ilgili bir sıkıntıymış gibi sunulma işi bir siyaset işi değil. Yanlış bir iş bu. Beraber yapacaksak, bir kenti beraber inşa edeceksek, el birliği gönül birliği içerisinde çalışacaksak üslubumuza dikkat etmemiz lazım. Kentin ana meseleleri ile ilgili temel sorunları ile ilgili bugünde altını çiziyorum kim olursa olsun bize kent yararına ne tür faydalar getirirler ise biz bu işlerin hepsinin arkasında oluruz. Hepsinin arkasında oluruz. Bizim kafamızda kimseyi ötekileştirmek yok. Yok saymak yok. Kimliği, siyaseti, oy verdiği parti, etnik kimliği bizi bağlamıyor ve biz 7/24 çalışıyoruz. 7/24. Bakın kredi kullanmıyoruz, kullanmayacağız da. 3.5 Milyonun üzerinde tasarrufu biz yapıyoruz. Yollarından, kaldırımlarına, parklarından bahçelerine vesairesine bizim kadar yoğun çalışan yok. Ama biz bu emeğimizin böyle basit cümlelerle sağda solda bu kadar ucuz bir şekilde deklare edilmesinden yana değiliz yani. Bu konuda bütün meclis üyesi arkadaşlarımı birazcık daha sağ duyulu, birazcık daha anlayışlı, birazcık daha meseleye katkı sunar halde bir vaziyette görmek istediğimi belirtmek istiyorum. Evet buyurun Emre Bey?

Emre DEMİR- Başkanım sizi ilk defa bu kadar gergin görüyoruz. Sakallar uzadıkça gerginlik artıyor galiba. Bakın misafir Belediye Başkanımız da varmış onu da sevgiyle selamlıyoruz. Sizin böyle bir sorununuz olduğunu belirtelim.

BAŞKAN- Emre Bey?

Emre DEMİR- Ben, başkanım.

BAŞKAN- Emre, Emre Bey bir saniye? Bir, söz aldıktan sonra meseleye girin. Benim sakalımın uzunluğu, kısalığı sizi ilgilendiren bir mevzu değil.

Emre DEMİR- Meseleye girelim başkanım o zaman. Siz burada Ak Parti Grup Başkan Vekili’ne herhangi bir konuyu istismar ediyor, çirkin, ucuz gibi itamlar da bulunamazsınız. Bu güne kadar..

BAŞKAN- Sana mı soracağız biz bunu?

Emre DEMİR- Bu güne kadar..

BAŞKAN- Bunu Sana mı soracağız?

Emre DEMİR- Bana soracaksınız tabi. Benim grup başkan vekilim. Bu tarz hamasi söylemlerle meclisi bu güne kadar yönetmediniz. Bu tarz hamasi söylemlere de gerek yok.

BAŞKAN- Emre bak daha önceki süreçlerde de yeri geldi, zamanı geldi kendi meclis grubunu bile rahatsız edecek türde konuşmalar yaptın.

Emre DEMİR- Kim rahatsız oldu sayın başkan?

BAŞKAN- Kendi meclis grubun bile rahatsız oldu ve bizim bütün arkadaşlar da rahatsız oldu.

Emre DEMİR- Herkese sorun, öğrenelim. Bu kayıtlarda da mevcut, ben..

BAŞKAN- Burada mesele şu; ben Abdullah Bey’i rencide edebilecek, kıracak, şahsına yönelik hiç bir şey söylemedim. Siyaseten söylüyorum ben bunları. Buda..

Emre DEMİR- Sayın başkan, izin vermeyecek misiniz?

BAŞKAN- Siz siyaseten bir şeyi söylediğiniz de siyaset yapma hakkınız ne kadar varsa, bu herkesin de yapabileceği bir şey.

Emre DEMİR- İzin vermeyecek misiniz?

BAŞKAN- Herkesin bir hakkı var. Buyurun, lütfen. Buyurun.

Emre DEMİR- Şimdi, bir 15-20 dakikadır anlatıyorsunuz yaklaşık ne söyleniyorsa yapılıyor diyoruz. Ne söylenirse biz yapıyoruz diyorsunuz öyle mi? Şimdi burada biliyorsunuz 3 röportajınızdan birisi kentsel dönüşüm. Burada kentsel dönüşüm komisyonunu dahi biz vermişken işleri biz aksatıyormuş gibi lanse ettirmeniz çirkin, hoş değil, siyaseten söylüyorum. Onun dışında kedi meselesi gündeme geldi, bunu yaklaşık 6 ay önce burada biz tekrar dile getirmiştik, hatırlıyor musunuz? “Onu da halledeceğiz, evet evet” demiştiniz. Orada da herhangi bir gelişme yok. Tasarruftan bahsettiniz, henüz 6 aylık belediye iken ki sosyal medyanız da hala duruyor, yaklaşık 6 milyon tasarruf ettiğinizi söylediniz. Bugün 3 milyon 3.5 milyon tasarruf ettik diyorsunuz. Başkanım, bitireyim ondan sonra sizi dinlemek istiyorum.

BAŞKAN- Tabii. Buyurun.

Emre DEMİR- Hala bende de duruyor kayıtlı söylediğiniz söylemler. Ya bu tarz söylemlere hiç gerek yok. Benim birkaç kere böyle meclis içerisindeki konuşmalarımı gençliğine veriyorum gibi hamasi söylemlerle kestiniz ardından söz vermediniz ama, biz artık sayın başkan Bayraklı da hizmet istiyoruz. Ben, bu fotoğraflar bize geldiğinde porsuk çayının şantiyesine başladınız sandım ama, yani burada ilk manifestonuz da söylediğiniz şu otobüsü görüyor musunuz bilmiyorum ama, Bayraklı da kimse evine aç girmeyecek ilk 1 senede biz bu işi çözeceğiz dediniz, yaklaşık 1 senemiz oldu sayın başkan hiçbir işi çözdüğünüzü görmedik biz. Bu otobüste sabahın 6.30 - 7’sin de o bahsettiğiniz emekçi kardeşlerimiz var ya çukura düştü ve kendi elleri ile çıkartmaya çalıştı sayın başkan, bilmiyorum gördünüz mü?

BAŞKAN- Evet, o zaman TEDAŞ’a gerekli uyarıları yapın.

Emre DEMİR- Bu TEDAŞ’ın olduğu yer değil. Beraber çıkarız Alparslan Mahallesine sayın başkan. Bu tarz söylemlere hiç gerek yok, germeye gerek yok. Ben buraya oturduğumdan beri oradan hodri meydan, hadi bakalım filan gibi söylemler, ben size yakıştıramadım sizden de beklemiyordum. Bu fotoğrafları tüm İzmir gördü. Bayraklı Belediye Meclisinde kayıtlara girmesi mi problem?

BAŞKAN- Hayır.

Emre DEMİR- O zaman neden bu kadar geriyorsunuz sayın başkan?

BAŞKAN- Şimdi mesele şu bak, meseleyi doğru anlarsak..

Emre DEMİR- Biz meseleyi doğru anladık sayın başkan. Hamasi söylemlerle bana konuşmayın lütfen.

BAŞKAN- Emre, bak Emre sen meclis üyesisin. Ben meclis başkanıyım. Sen aklına geleni söylüyorsun ki bana göre söylediğinin hiçbir parçası doğru değil, ama ben senin sözünü kesmiyorum. Sen, ya bak gene sözümü kesiyorsun. Sen konuşurken bak ben meclis başkanı olarak sözünü kesmiyorum senin, altını çiziyorum. Ama sen bu üslubunu bir yerde bırakmak durumundasın. Aksi takdir de ikinci söz hakkını vermem söyleyeyim. Burada mesele şu; 6 ay içerisinde sana göre sözünü verdiğimiz yapılacağını söylediğimiz işlerle ilgili bugün bizim yaptığımız işlerin bir gün gene bu meclisi çağıralım senin bu sözlerini de çıkartalım alana sadece bizim üç müdürlüğümüz burada Bayraklı için neler yaptıklarını anlatsınlar ve eve de gitmeyelim. Kaç saat sürüyor bir bakalım. Neler yaptığımızı arkadaşlar anlatsınlar sizlere.

Abdullah AKTAŞ- Ya başkanım, biz size yapmıyorsunuz etmiyorsunuz gibi bir şey demedik ki. Burada gördüğümüz eksiklikler var onları dile getiriyoruz. Biz dedik mi şu müdürlük şunu yapmıyor diye? Öyle bir şey yok yani.

BAŞKAN- Bakın ya bir saniye arkadaşlar. Emre aranızda konuşmayın lütfen. Bir diğer mesele herhalde benim cümlem yanlış anlaşıldı. Ben her ay 3.5 Milyon lira tasarruf yapıyorum. Her ay.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Evet yani inşallah herhangi bir kurum yada kuruluş Abdullah Bey sizi oraya muhasebeci olarak atamaz,

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- İnşallah yani.

Abdullah AKTAŞ- Nereye başkanım?

BAŞKAN- Sonuç olarak..

Abdullah AKTAŞ- Söylediğinizi anlamadım nereye atacak beni?

BAŞKAN- Yani, inşallah herhangi bir birimin muhasebesi size teslim edilmez yani.

Abdullah AKTAŞ- Niye başkanım?

BAŞKAN- Yani bu matematik ile neyi nereye..

Abdullah AKTAŞ- Hayır ben sizin matematiğinize şaşıyorum. 45 Milyon borç ödediniz.

BAŞKAN- Bir saniye!

Abdullah AKTAŞ- 3 ayda 50 Milyon ödediniz. Şuan da diyorsunuz ki aylık 3 Milyondan, ya hesaplayın 35 Milyon ödediniz, yani 100 Milyon ödemiş olmanız lazım 1 ay sonra göreceğiz. Kesin hesap önümüze gelecek yani.

BAŞKAN- Evet, dinleyin.

Abdullah AKTAŞ- Yani başkanım bakın.

BAŞKAN- Tamam.

Abdullah AKTAŞ- Sizin gerginliğinizin sebebini ne olduğunu ben anlamış değilim şu an.

BAŞKAN- Hayır, hayır, hayır. Beni sizi dinleyeceğim.

Abdullah AKTAŞ- Sizin gerginliğiniz benim basına verdiğim röportajsa..

BAŞKAN- Ben gergin falan değilim.

Abdullah AKTAŞ- Oradaki her kelimeyi ben bu mecliste teker teker söyledim, kayıtlar da çıkartıp bakarsınız. İsterseniz aynı metni buradan da okurum yani. Ben ne söylediysem orada da ne yazıyorsa burada da aynısını söyledim. Bir önceki tutanağa da bakın tutanakta %99’u zaten tutanakta var. Beni az çok tanıdınız tanımadınız bilmiyorum. Ben genel siyaset yapmam. Ben doğdum, büyüdüm, Bayraklı için siyaset yapıyorum ve buranın sorunlarını gündeme getiriyorum. Yanlış gördüklerimizi bu mecliste size de söyledik, özelde de söyledik. Mecliste de konuştuk. Konuşmaktan çekinmedik, çünkü bizde sizler gibi insanlar bizlere oy verdiler veballerini taşıyoruz. Ben bu hak ve hakkaniyet ile bu olaylara bakıyorum. Dediğim gibi ben işte o basına ne verdiysem ne konuştuysam hepsini bu meclis çatısı altında konuştum, tutanaklara bakabilirsiniz. Şimdi emlak vergisi diyorsunuz ya biz bu belediye de ne gördük başkanım biliyor musunuz? Geçmiş dönemde..

BAŞKAN- Beni bağlamaz.

Abdullah AKTAŞ- Başkanım bağlamaz diye bir şey yok.

BAŞKAN- Beni bağlamaz.

Abdullah AKTAŞ- Devlet kurumların da anlık esastır. Önceki başkaydı ben başkayım diye bir şey yok.

BAŞKAN- Evet, devlet kurumların da..

Abdullah AKTAŞ- Şimdi emlak vergileri..

BAŞKAN- Devlet kurumların da bir yere kredi verilirken,

Abdullah AKTAŞ- İnsanlık yapılmış, insanlık yapılmış ki o kredi verildi.

BAŞKAN- 50 Milyonluk krediyi yapılan herhangi bir proje yokken götürülüp bakanlar kurulundan verirseniz biz bunun faizini öderiz bugün. Hep diyorsunuz ya..

Abdullah AKTAŞ- Başkanım, peki şuan Belediye Başkanısınız değil mi?

BAŞKAN- Bir saniye.

Abdullah AKTAŞ- Bununla ilgili ne yaptınız? Biz üzerimize düşeni yaptık. Siz ne yaptınız?

BAŞKAN- Bitirin cevap vereceğim.

Abdullah AKTAŞ- Yaptınız mı?

BAŞKAN- Bitirin cevaplayacağım.

Abdullah AKTAŞ- Biz o konu ile ilgili daha öncede söyledim ben size, özelde de konuştuk. Gereken neyse biz üzerimize düşeni yaptık. Ama orada verilen o kredi bu farklı yere harcansın diye verilmedi. Bayraklı halkı için kullanılsın diye verildi. 3 proje için verildi. Şimdi aynı sorun ileriki dönemde size de ihtiyaç olacak veya başka bir belediyeye yine ihtiyaç olacak kredi çekilmesi içinde. Şimdi biz burada meclis üyesi olarak bizde destek verdik diye suç mu oldu yani? Ve bundan sonra vermeyelim mi yani? Aynı sorun biliyorsunuz SGK olayın da gereken desteği vermedik mi?

BAŞKAN- Veriyorsunuz hiçbir sorun yok.

Abdullah AKTAŞ- Çünkü neden, bizde buranın vatandaşıyız. Bu Bayraklı Belediyesi bizim belediyemiz. Ben şimdi size soru sormak istiyorum, üzerinden neredeyse 6-7 ay geçti. Şuan ki durum nedir oranın?

BAŞKAN- Şimdi Abdullah Bey, bitti mi?

Abdullah AKTAŞ- Bitti başkanım.

BAŞKAN- Bittiyse cevap vereceğim. Kesmiyorum dikkat edersen. Bu belediyede hiç bir şey yapmasanız bile, hani diyorduk ya, 9-10 Milyon lira faiz giderimiz var. Ortalama ayda zaten 700- 800 bin lira bir faiz sarmalı dönüyor yani siz bir şey yapsanız da yapmasanız da. Bak ben sizin sözünüzü kesmiyorum ama. Bak sözünüzü kesmiyorum. Sizde lütfen dinleyin. Diğer bir mesele, vergi ve sigorta borçlarından da benzer miktarlar da geldiğin de bu belediye yaklaşık 2.5 ila 3 Milyon arası aylık zaten otomatik borçlanıyor. Elinizde olan bir işlem değil, biz şuan 100 küsur Milyon olan, 102’miydi geldiğimiz de? Sanıyorum o civarlar da bir şeydi. Hayır banka borcunu söylüyorduk. 102 Milyon civarıydı yanlış hatırlamıyorsam. Bunun 40 Milyonuna yakınını ödedik mesela. 11 Milyona yakın kamu kurum ve kuruluşlarına borçlarımızı ödedik, 9 Nisan itibari ile yani geldiğimiz gün itibari ile de geçmiş borçlarımızla ilgili 24 Milyon ödedik. Ve yatırımdan da bir gram olsun geri adım atmadan. Bak göreceksiniz. Yaz geldiğin de bütün parklarımız, oyun gruplarımız, yürüyüş alanlarımız, asfaltlayacağımız bölge, bütün spor tesislerimiz hepsini baştan sona yenileyeceğiz. Ve bir belediye iş yaparken bir yandan da borçlanır. Bir yandan da iş üretir. Bizim şuan kilitlendiğimiz birebir mesele borcu bitirmek değil, Bayraklı’nın meselelerini çözmek. Ama bunu yaparken de tasarruf ile yapıyoruz. Belediye içerisinde devrim olan uygulamalar var. İhale komisyonu ile elde ettiğimiz güç bize bu tasarrufu getiriyor. O ihalelerin canlı yayında yayınlanması bize bu gücü getiriyor. Biz istiyoruz ki, hakkaniyet içerisinde bu işi halledelim. Doğru konuştuğumuz şeyleri konuşalım. Burada konuştuğumuzu söyleyelim. Ben kentsel dönüşüm ile ilgili, sigorta meselesi ile ilgili Ak Parti’li arkadaşlarımızın bize bu konuda yardımcı olacaklarını söylüyorum zaten. Kentsel dönüşüm noktasında da şunun altını çizerek söyledim. Genel merkez düzeyinde bize destek olacak istiyorsanız ismini de söylerim yani, benim adıma bir sıkıntı yok. Formülü olgunlaştırdıktan sonra, gerekli desteği alabileceğimizi sıkıştığımız noktalarda gerekli desteği verebileceğini ve bu kentsel dönüşüm işinin Bayraklı’nın temel meselesi olduğu, siyasi partileri aştığını, vatandaşın beklentisi olduğunu ama gerek gelinen ekonomik süreç gerekse farklı nedenlerden dolayı sürecin kilitlendiği hepimizin malumu. Ve kimsenin elinde sihirli bir formül yok. Sihirli bir şey yok. Ve diyoruz ki önerisi olan her arkadaş, biz arkadaşlarımızı Ankara’ya da gönderiyoruz, İstanbul’a da gönderiyoruz, farklı uzmanlarla da görüşüyoruz, iş adamları ile de görüşüyoruz. Bak arkadaşımızın, Emre’nin iyi bir önerisi vardı. “Başkanım bir çalıştay yapabiliriz.” Bakın buna da evet diyoruz. Ve biz bunu kapalı kapılar arkasında, orada asıl canımı sıkan şey farklı bir ima varmış gibi. Bizim neyse, birebir konuşalım. Alnımız ak, ahlakımız belli, vicdanımız belli, yapacağımız işler belli ve bence bu işi bu noktada bitirmek en doğrusu. En son sözü de Yeşim Hanım’a verip bitirelim.

Mikail BİLİCİ- Bende bir söz alayım sayın başkanım.

BAŞKAN- Son sözü verdik artık.

Yeşim TEKOĞLU- Sayın başkanım, değerli meclis üyeleri hepinize sevgi ve saygılar sunuyorum. Başkanım 2-3 tane konu için yasa, kanunla, yönetmelikle ile ilgili bilgi vermek için söz aldım.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

Yeşim TEKOĞLU- İsim kullanmıyorum, yasa yönetmelikle ile ilgili söz aldım dedim. Birincisi başkanım, şu meclis gündemi gördüğünüz gibi başkanımız ve birimlerden gelen önergelerden oluşuyor. Biz seçimle geldik, meclis üyelerimiz ve başkanımız ile birlikte görev yapmak için buradayız. Şimdi Abdullah Bey’in dediği, isim kullanmayacağım dedim ama Grup Başkan Vekiliniz. İşte bir önerge bilgilendirmeden ya da onların söylemi ile burada tartışma olarak meclis üyelerimizin bilgilendirildiği ya da halkımızın bilgilendirildiğini söyledi. Başkanımız meclise neden sunuyor? Ya da birimlerimize neden sunuyor? Ya da bir meclis üyesi neden önerge veriyor? Bunun..

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

Yeşim TEKOĞLU- Abdullah Bey ben hiç kesmedim sözünüzü. Hiç konuşmadım da. Tartışma ne zaman olur? Başkanımız birimlere havale eder, komisyonlara havale eder, neden meclisimiz var? Neden komisyonlarımız var? Burada değerlendirilsin, gündeme alınsın, tartışma yapılacaksa orada yapılsın hatta daha meclise gelmeden sizler bütün parti grupları, gruplarında bu konuyu konuşuyor. Sonra mecliste değerlendirilir, gerekli görüldüğü halinde başkanımız tekrar komisyona bile havale ediyor. Hani bunun öncesinde bilgilendirme gibi bir durum olmaz zaten mecliste havale edilmesinin nedeni budur, meclis son kararı verir. İkincisi de sürekli serzenişte bulunduğunuz komisyon MHP Grubu komisyonda yok bilgilendirilmiyor. Kanunumuz da..

Abdullah AKTAŞ- Bundan bahsetmedim ki.

Yeşim TEKOĞLU- Muhammet Bey’de bahsetmişti. Dedi ki..

BAŞKAN- Yeşim Hanım başkanla konuşun lütfen.

Yeşim TEKOĞLU- Başkanım, yasamızda var. Bütün meclis üyeleri komisyonda olsun olmasın, komisyona seçilsin, seçilmesin komisyona katılabilirler. Söz hakları vardır. Sadece karara katılma hakları yoktur. Bunu tekrar yinelemek istiyorum. Geçen meclise söylediğim halde.

BAŞKAN- Yani şunu mu diyorsunuz, Yeşim Hanım? Bütün meclis üyelerimiz, herhangi bir komisyon karar alırken bu komisyona katılır.

Yeşim TEKOĞLU- Evet. Sözlü beyanda da bulunabilirler, katılabilirler de. Karara katılma hakları yoktur sadece.

Abdullah AKTAŞ- O zaman şöyle yapalım, özür diliyorum. Yeşim Hanım?

Yeşim TEKOĞLU- Son konu, bitmedi Abdullah Bey.

BAŞKAN- Kesmeyin Abdullah Bey.

Yeşim TEKOĞLU- Bitmedi. Mecliste bulunan başta meclis üyelerimiz olmak üzere İlçe Başkanımız ve tüm çalışan, emekçi kadın arkadaşlarımın kadınlar gününü emek gününü kutluyorum. Teşekkür ediyorum başkanım.

Abdullah AKTAŞ- Başkanım, o zaman Yeşim Hanım madem öyle diyor, ondan sonra şöyle yapalım tüm komisyonlara mesajlar tüm meclis üyelerine gitsin, katılmak isteyen tüm meclis üyesi arkadaşlar katılsın. Karar da o komisyonda yetkili her kimse onlar karar versin.

BAŞKAN- Yani Grup Başkan Vekili olarak siz grubunuzda ki arkadaşlara söyleyin, eğer bir mecliste bir karar ile ilgili bir sıkıntısı bir durumu olan varsa ya da o durum ile ilgili ekstradan meclis üyemiz bilgilenmek istiyorsa ilgili komisyon toplantısına katılsın, yasal bir şey yok. Evet bir daha ki toplantımız..

Mikail BİLİCİ- Sayın başkan. Yeterlilik yönergesi vermediler. Dilek ve temennilerde bir söz hakkı istiyorum.

BAŞKAN- Abi biz şimdi biraz gerildik herhalde.

Mikail BİLİCİ- Başkanım siz başkansınız, hayır arkadaşlar bir saniye sayın başkan kayıtlara geçmesin önemli değil. Osmangazi’nin kayınpederi mi Ertuğrul Şeyh Edebali onu bir okuyun. Biz muhalefetiz. Yani biz sizin burada gerginlikleri dizayn edecek, bertaraf edecek olan sizsiniz. Köprüleri bizden önce siz atıyorsunuz ne oluyor başkanım?

BAŞKAN- Ben atmıyorum.

Mikail BİLİCİ- Öyle kızgınlıklar falan, sizin değil. Bu kızgınlık sohbeti sizin değil. Bizde olur, siz teselli edeceksiniz. Yumuşatacaksınız. Yani muhalefet, yollar sıkıntılı. E müsaade ette konuşsunlar canım. Fotoğrafa tepkiler yani ben şunu söylemek istiyorum sayın başkan, sizin buradaki genişliğiniz bizi rahatlatır. Sizin darlığınız bizi patlatır. O yüzden ben söz almış iken bu Yunanistan’daki mültecilere yapılan sıkıntıların da Türk Milletinin duruşunun ne kadar asalet içerisinde 4.5 Milyona bir tek böyle bir sıkıntı olmadan, o yüzden yurdumuz da o o bölgeden gelen yediler de var. Bunlar Hristiyan aleminin mensubu ama, onlar kapıdan geçerken sen Hristiyan mısın diye o muameleye maruz kalmıyorlar. Bizim Türkiye’deki çalışmaların en büyüğü İzmir’de yapılmaktadır. Biz birlik bütünlük içerisinde kalıp ülkedeki misyonerlik çalışmalarını biraz kınamamız gerekiyor. Teşekkür ederim.

BAŞKAN- Ben teşekkür ederim.

VI. TOPLANTIYA KATILAMAYAN MECLİS ÜYELERİNİN MAZERETLERİNİN GÖRÜŞÜLMESİ

 

BAŞKAN- Evet, arkadaşlar mazeretleri oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oy birliği ile kabul edilmiştir.

 

VIII. TOPLANTI GÜN VE SAATİNİN TESPİTİ VE KAPANIŞ.

BAŞKAN- Bir dahaki toplantımız

Yeşim TEKOĞLU- 1 Nisan 2020 saat 18.00’de başkanım.

BAŞKAN- 1 Nisan da şaka yapmadan meclisimizi toplayalım.


 

Serdar SANDAL

Başkan

 


 

 

Mukaddes IŞIN

Üye

Şentürk APAYDIN

Üye